Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

10 Kasım’da ‘Dirilişin Adı Mustafa Kemal’ Sahnelendi

Haber: Muhammed Enes Sevilir Erzincan’da düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü Anma

Haber: Muhammed Enes Sevilir

Erzincan’da düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı, saygı duruşu, İstiklal Marşı, öğrencilerin hazırladığı “Dirilişin Adı Mustafa Kemal” oratoryosu ve dereceye giren öğrencilere ödül töreni ile gerçekleşti. Programda, Atatürk’ün eğitim ve gençliğe verdiği önem vurgulandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 87. yılında Erzincan’da düzenlenen etkinliklerle anıldı. Tüm yurtta olduğu gibi Erzincan’da da gerçekleşen anma programları, Atatürk’ün ideallerine ve özellikle eğitime verdiği öneme dikkat çeken etkinliklerle öne çıktı.

Erzincan İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı’na Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Murat Ataç, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, il protokolü üyeleri, askeri ve sivil erkan, siyasi parti ve STK temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından söz alan Erzincan Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Zafer Köknar, Atatürk’ün eğitim alanındaki vizyonuna odaklanan kapsamlı bir konuşma yaptı. Köknar, konuşmasında Atatürk’ün 1905’ten 1922’ye kadar geçen süreçte eğitim, bilim ve gençlik alanında yaptığı çalışmalara dikkat çekti.

Köknar, Atatürk’ün Suriye’de Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin Eğitim Kolu Reisliğini üstlenmesiyle Türk eğitim sistemine dair yaptığı ilk çalışmaların başladığını hatırlatarak, “Tarih ve tarihi olaylar milletlerin hafızasıdır. Biz şu anda nasıl bir kimliğe sahip olmalıyız, bizden sonraki nesillere ne aktarmalıyız, bunu ancak geçmişten öğrenerek belirleyebiliriz,” ifadelerini kullandı.

Köknar konuşmasında; ‘10 Kasım Atatürk’ü anma günü için yapılan konuşmalarda M. Kemal Atatürk’ün siyasi ve askeri hayatıyla ilgili ve bu cumhuriyeti nasıl kurduğuna dair birçok bilgiler verilir. Ben bugün biraz daha farklı konulara değinerek M. Kemal Atatürk’ün 1905 yılından itibaren eğitim ile ilgili düşüncelerine ve yaptığı bazı çalışmalara farklı açılardan bakıp eğitim camiamızın ve gençlerimizin buralardan ne gibi dersler çıkarması gerektiği hususunda bir şeyler anlatmak istiyorum. Çünkü tarih ve tarihi olaylar milletlerin hafızasıdır. Tarih milletlerin özelliklerini gösteren bir kimliktir. Biz şuanda nasıl bir kimliğe sahip olmalıyız, bizden sonraki nesillere de ne aktarmamız gerektiğini ancak bu kimliğe bakarak belirlemek durumundayız.

M. Kemal Atatürk 1905 yılında ilk kıta vazifesi olarak Suriye’ye Şam’a gider ve burada Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin Eğitim Kolu Reisliğini üstlenir. Türk eğitim sistemiyle ilgili yaptığı ilk çalışmalar da bu tarihe tekabül eder.

Tarihler 1915’i gösterdiğinde 19.Tümen Komutanı Yarbay M. Kemal Atatürk, gündüz bir süngü takın emriyle Çanakkale Savaşlarının seyrini değiştiren komutan gece çadırında MacarTürkolog Gyula Nemeth’in Türkçe metinler için kullandığı harfleri incelemiş ve fazla ayrıntılı bularak yeni Türk alfabesinin şablonunda neler olması gerektiği ile ilgili çalışmaları dünya tarihinin en çetin muharebelerindedüşünmeye başlamıştır.

1916’da atandığı Doğu Cephesinde Muş ve Bitlis düşman işgalinden kurtarılırken kısa bir dinlenme sırasında karargahında  Kurmay Başkanı İzzettin Çalışlarla beraber kadınlara verilecek eğitimin niteliği ve kadın hakları ile ilgili yapılması gerekenleri maddeler halinde  sıralamıştır. İlk maddesi de şöyledir. Muktedir ve aile hayatına vakıf valideyetiştirmek. Yani sosyal hayatta güçlü aile hayatını da iyi bilen anneler yetiştirmek. Tarih 1916. Henüz 1. Dünya savaşı yılları.

4 Eylül 1919 da zor şartlar altında toplana Sivas kongresinde M Kemal Atatürk milli mücadelemize yön tayin edecek ve başarıya ulaştıracak birçok siyasi karara imza atmıştır. Fakat Kongre çıkışında tüm bu işlerden bağımsız Amerikalı gazeteci Mr Brovn’a bir röportaj vermiş ve şu demeci söylemiştir:‘Türk köylüsünün pek azı okuryazardır. İyi bir eğitim almaları gerekmektedir. Eğitim demek okul demektir. Okuryazar oranı az da olsa halk tekamüle isteklidir ve iyi bir eğitim almakistemektedir. Biz halkın bu isteklerinden faydalanacağız.” Tarih 4 Eylül 1919

1921 yılında Batı cephesinde 1. ve 2. İnönü zaferlerinden sonra Eskişehir ve Kütahya muharebelerinde Türk ordusu başarısız olmuş ve Ordu Sakarya Nehrinin doğusuna çekilmek zorunda kalmıştır. Sinirler gergindir, 1. ve 2. İnönü zaferiyle gelen o coşku bir anda kaybolmuştur, kimileri için Batı Anadolu gözden çıkarılmış, meclisin Ankara’dan Kayseri’ye taşınması tartışmaları gündeme gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu ateş çemberinin ortasında 15-21 Temmuz 1921 tarihlerinde 1. Maarif Kongresini toplamıştır. Türk temel eğitim sisteminin esaslarının belirlendiği Cumhuriyet ilan edildikten sonra da kararlarının uygulanmaya çalışıldığı eğitim kongresini M Kemal Atatürk kongrenin ertelenmesi tekliflerini reddederek böyle bir kaosun ortasında toplamıştır.

Sayın Valim, değerli konuklar bizim milli mücadelemiz Dünya tarih litarütüründe 20. yüzyılın en çılgın bağımsızlık mücadelesidir. Yani başarıya ulaşması şöyle dursun, karşı çıkılması dahi beklenmemektedir. Böyle çetin bir bağımsızlık mücadelesinin Muzaffer Başkomutanı 1922 yılında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanırken Bursa ve Balıkesirde’kiöğretmenlere şöyle seslenmiştir: “Bizim kazandığımız zafersizin kazanacağınız zaferin ön ayağı olacaktır.” Yani M. Kemal Atatürk savaş meydanındaki zafer kadar -belki daha fazla- asıl zaferi eğitimde bilimde gençlikte bekliyor.

Bugün ölüm yıldönümü olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1905 ten 1922 yılına kadar Suriye’den Libya2ya,Çanakkale’den Kafkaslara 17 farklı cephede savaşmıştır. Bu cephelerde düşmanla mücadele ederken idealini kurduğu eğitim ve bilim ordusunun inşaası için de koşul şart zaman mekan tanımaksızın çaba sarf etmiştir. Arkasında ise tüm dünyanın saygı duyduğu, bir asırdır dimdik ayakta duran ve ebed müddet ayakta duracak olan Türkiye Cumhuriyetini bizlere emanet edip, maddi mirasını da Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna bağışlayarak aramızdan ayrılmıştır.

Bu sebeple mazlum milletler için ilahi bir nefes kaynağı olan Anadolu topraklarının bizim gençliğimize ve eğitim camiasının omuzlarına yüklediği bir misyon vardır. O da şudur: Yapacağımız iş her ne olursa olsun bahane üretme lüksüne sahip olamayacağımızdır. Çünkü bizim milletimiz hiçbir zaman bahane üretmemiştir. Bahane üretilseydi zaten memleketin dört bir tarafı işgal edilmiş denilebilirdi. Ordular terhis edilmiş, silah yok, cephane yok denilebilirdi. Hiçbiri denilmedi ancak şu denildi. Geldikleri gibi giderler denildi. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak denildi. Türk milletinin karakteri yüksektir Türk milleti çalışkandır Türk milleti zekidir denildi. Bu devleti biz kurduk ama onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz denildi.

Bize düşen Akif’in Korkma nidasına didar olmaktır. Bize düşen ateşten gömleği giymenin bedelinin ne olduğunu idrak etmektir. Bize düşen Gençliğe Hitabeye kulak vermek ve üzerine bastığımız bu topraklar vatan olsun diye, bu insan topluluğu daima millet olsun diye yapılan fedakarlıkları, ödenen bedelleri unutmamaktır.

Bu hissiyatla aramızdan ayrılışının 87.  yıldönümünde DevletiAliyye’nin genç paşası, Millet meclisimizin ilk başkanı, Milli Mücadele Orduları Gazi Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, aramızdan ayrılan tüm devlet büyüklerimizin,  milli mücadelemizin 106 kahraman komutanının, aziz şehitlerimizin, kahraman Türk ordusunun, Türk kadınının aziz hatırasına saygıyla minnetle şükranla ithaf olunur. Ruhunuz şad  olsun. Arz ederim’ dedi.

Konuşmanın ardından öğrenciler tarafından hazırlanan “Dirilişin Adı Mustafa Kemal” oratoryosu sunuldu ve katılımcılar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Program kapsamında düzenlenen şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu ve protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

Katılımcılar, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını anlamanın ve gelecek nesillere aktarmanın önemine vurgu yaparak programı sonlandırdı.