Nöbetçi Eczaneler
Erzincan Kuyumcu Esnaflarından İsmail Miraç Durmaz, fiziki ve sanal altın arasındaki farkları anlattı, ‘Suriye altını’ tartışmalarına açıklık getirdi. Vatandaşlara sahte altın konusunda uyarılarda bulundu.
ALTIN YATIRIMINDA TERCİH: SANAL MI, FİZİKİ Mİ?
Altının, Türk halkı için hem güvenli bir yatırım aracı hem de kültürel bir değer taşıdığını belirten Durmaz, son yıllarda artan “sanal altın – fiziki altın” tartışmalarına değindi. Bankalardan alınan sanal altınların özellikle fiyat farkı nedeniyle yatırımcıya ek maliyet yüklediğini vurgulayarak şunları söyledi, “Sanal altın genellikle bankalar aracılığıyla alınır. Bankalar satış sırasında belli bir fiyat farkı uygular. Fiziki altın ise doğrudan kuyumcudan alınır ve daha avantajlıdır. Bankadan fiziki altın alındığında bile kuyumcudan alınan altına göre daha yüksek fiyat ödenir. Bu da yatırımcının kârını azaltır. Bu nedenle fiziki altın her zaman daha avantajlıdır.” Dedi.
‘SURİYE ALTINI’ SÖYLENTİLERİ: GERÇEK NEDİR?
Vatandaşların kafasını karıştıran “Suriye altını” tabiri hakkında da konuşan Durmaz, bu ismin aslında tarihsel bir yanılgıdan kaynaklandığını ifade etti. “Suriye altını diye aslında ayrı bir şey yoktur. Eskiden insanlar hac ibadeti için giderken veya sınır ticareti yaparken Suriye’den altın getirirdi. O bölgelerde genelde 21 ayar altın satılırdı. Türkiye’de ise 22 ayar altın daha çok tercih edilir. Bu nedenle halk arasında ‘Suriye altını’ ifadesi kullanılmaya başlandı. İsmin kökeni buradan gelir.” dedi. Batı ve Balkan ülkelerinde genelde düşük ayarlı altınların rağbet gördüğünü, Türkiye’nin ise yüksek ayarlı altını tercih eden nadir ülkelerden olduğunu belirtti.
ALTININ AYARINI NE BELİRLER?
Altının saflık derecesini anlatan Durmaz, 24 ayar altının saf altın olduğunu, kuyumculukta ise genellikle alaşım eklenerek farklı ayarlarda altın üretildiğini açıkladı: “22 ayar altın yapmak için 1 kilogram külçeye 916 gram saf altın, 84 gram bakır gibi alaşım eklenir. Bu oran artırıldığında altının ayarı düşer. Mesela 250 gram alaşım koyulursa 18 ayar altın elde edilir. Bu da hem değerini hem de fiyatını düşürür. 21 ayar altınların ‘Suriye altını’ olarak anılmasının sebebi de budur.” Dedi.
SAHTE ALTIN KONUSUNDA VATANDAŞA UYARI
Son dönemde vatandaşların en büyük endişelerinden biri olan sahte altın konusuna da değinen Durmaz, bunun uzmanlık gerektiren bir alan olduğunu vurguladı. “Sahte altını herkes kolay kolay ayırt edemez. Biz kuyumcular ayar suyu dediğimiz özel asitlerle test yaparız. Altın mihenk taşına sürülür ve ayarı bu şekilde anlaşılır. Bunun dışında gramaj çok önemlidir. Örneğin çeyrek altın 1,75 gram gelir. Eğer farklı bir ağırlık çıkıyorsa sahte olma ihtimali vardır. Ayrıca 22 ayar altın daha yumuşaktır, elimizle eğip bükerek test ederiz.” Dedi.
Vatandaşlara sahte altın riskine karşı güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmalarını tavsiye eden Durmaz, merdiven altı üretimlerin bu konuda en büyük tehlike olduğuna dikkat çekti.
ALTINA OLAN İLGİ TÜRKİYE’DE DAHA FAZLA
Dünyanın farklı bölgelerinde altın tercihleri hakkında da bilgi veren Durmaz, şu bilgileri paylaştı: “Batı ülkelerinde 8 ayar altın yaygındır. Balkanlarda da genelde düşük ayarlı altın bulunur. Rusya’da 21 ayar altın daha çok tercih edilir. Türkiye’de ise 22 ayar hem yatırım hem de takı olarak en çok tercih edilen ayardır. Bu da halkımızın altına verdiği değerin bir göstergesidir.” Diye vurguladı.
“ALTIN, HALKIMIZ İÇİN GÜVENLİ LİMAN”
Altının Türk halkı için yalnızca bir yatırım değil, aynı zamanda geleneksel ve kültürel bir değer taşıdığını söyleyen Durmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Altın düğünlerimizde, bayramlarımızda, nişan ve sünnet törenlerimizde vazgeçilmezdir. Aynı zamanda ekonomik krizlerde güvenli limandır. Ancak vatandaşlarımız sahte altın tehlikesine karşı dikkatli olmalı, mutlaka güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmalıdır.” Dedi.