Erzincan Barosu Kadın Hakları Komisyonu, geçtiğimiz günlerde Erzurum’da yaşanan vahşi kadın cinayetinin ardından bir açıklama yaptı. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencisi Hatice Ağaçkale Buzlak’ın, evli olduğu Ali Osman Buzlak tarafından boğularak öldürülmesine ilişkin yapılan açıklamada, kadın cinayetlerine karşı hukukun etkin biçimde uygulanması çağrısında bulunuldu.
Baro binasında düzenlenen basın toplantısında, Kadın Hakları Komisyonu adına konuşan Avukat Hümanur Gültekin şu ifadeleri kullandı:
“Değerli basın emekçileri, bizleri yalnız bırakmayan baro personelimiz ve değerli meslektaşlarımız;
Erzurum Şehir Hastanesi bahçesinde, araç içerisinde Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencisi Hatice Ağaçkale Buzlak, evli olduğu Ali Osman Buzlak tarafından canice boğularak öldürüldü ve katil tarafından cesedi aracın bagajında saklandı. Bu olay ne yazık ki tekil ya da istisnai bir durum değildir. Geçtiğimiz yıl meslektaşımız Avukat Ezgi Başak Akyürek Okul’u kaybetmiş ve acısını hala çok taze yaşarken her gün yine yeni bir kadın cinayeti haberiyle karşılaşıyor, acı ve öfkeyle uyanıyoruz. Bu duruma alışmış olmamız söz konusu bile olamaz. Ne meslektaşımız Avukat Ezgi Başak Akyürek Okul’u ne de katledilen diğer kadınları unutmadık unutmayacağız.
2025 yılının yalnızca ilk üç ayında 67 kadın öldürülürken, 83 kadın şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Bu tablo, kadına yönelik şiddetin sistematik bir hal aldığını ve artık görmezden gelinemeyecek kadar yaygınlaştığını gözler önüne sermektedir.
Erzincan Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak, kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hale gelen şiddet ve cinayetlerin durdurulması için yasaların eksiksiz uygulanmasını, önleyici ve koruyucu tedbirlerin kararlılıkla hayata geçirilmesini, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların bir an önce oluşturulmasını ısrarla talep ediyoruz. Kadınların yaşam hakkının korunması, devletin temel ve vazgeçilmez bir sorumluluğudur. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi, sadece bir yükümlülük değil, aynı zamanda insan haklarının gereğidir.
Kadın kazanımlarını geriletecek her türlü söylem ve yasal düzenleme, kadınların yaşam hakkına doğrudan bir saldırı niteliği taşımaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hayati öneme sahip olan 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanmaması, nafaka hakkının tartışmaya açılması, kadını özgür ve eşit bir birey olarak görmeyen zihniyetin cesaret bulmasına neden olmakta ve bu da şiddetin, cinayetlerin artışına zemin hazırlamaktadır.
Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz: Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamalı, bu yasalar etkin bir şekilde uygulanmalı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kökten ortadan kaldıracak politikalar acilen yürürlüğe konulmalıdır. Kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu yapılamaz; bu hakkı savunmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Erzincan Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak şiddetin ve eşitsizliğin karşısında olacağımızı, şehrimizde yaşayan hiçbir kadının yalnız olmadığını vurguluyoruz.”