Haber: Muhammed Enes SEVİLİR

AK Parti Erzincan İl Kadın Kolları, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ve uluslararası sularda yaşanan Sumud Filosu operasyonlarına tepkilerini göstermek amacıyla “Gazze İçin Sessiz Çığlık” temalı bir yürüyüş düzenledi. Etkinlik, parti binası önünden başlayarak Dörtyol Kızılay Meydanı’na kadar sürdü; kent merkezinde geniş çaplı bir katılım ve dikkat çeken bir görüntü oluşturdu.

Yürüyüşe AK Parti Erzincan teşkilatı üyeleri, kadın kolları üyeleri, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılar, ellerinde “Gazze’ye Sessiz Çığlık” yazılı pankartlar ve barış temalı semboller taşıyarak yürüdü; yürüyüş boyunca protesto sloganı yerine sessiz bekleyiş ve dayanışma vurgusu öne çıktı. Yürüyüş güzergâhı boyunca güvenlik önlemleri alındı ve etkinlik boyunca herhangi bir taşkınlık yaşanmadı.

Meydana ulaşılmasının ardından AK Parti Erzincan İl Kadın Kolları Başkanı Rahşan Külünk tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Külünk’ün açıklaması şu ifadelerle medyaya yansıdı:

“Duvarlara kanla yazılmış isimler, Bir annenin, bir babanın yitik hayali,Bir çocuğun hiç göremeyeceği baharı, Bir bebeğin hiç yaşayamayacağı çocukluğu.

İşte bu acının adı: Gazze. Bugün kadınlar olarak Gazze’nin sessiz çığlığına ses olmak için el ele verdiğimizi tüm dünyaya göstermek adına meydanlardayız. Bugün 81 ilde kurduğumuz bu zincir, Gazze’de evlatlarını kaybeden anne-babaların zinciridir, Öksüz-yetim bırakılan çocukların zinciridir Ve insanlığını kaybetmeyen herkesin zinciridir! Biz; “Yaralıları mı kurtaracaktım, şehitleri mi taşıyacaktım ya da bir torba un mu bulmaya çalışacaktım? Yemin ederim eve tek bir torba un getirip, çocuklarımın karnının doyacağını bilsem, ölüme razı olurum” diyen Gazzeli annenin sesi olmak için, bu sesi dünyaya duyurmak için buradayız.

BU ZULMÜ GÖRMEZDEN GELEN HERKESE SORUYORUM: KALBİNİZ NEREDE?

Yüce Rabbimiz mealen “Bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bir canı yaşatan, bütün insanlığı yaşatmış gibidir.” (Maide, 32) buyuruyor. Gazze, bu ilahi kelamın sarsıcı bir imtihanıdır.  Bizler İstanbul’dan, Hakkari’den, Trabzon’dan, Erzurum’dan ve Türkiye’nin 81 ilinden dünyanın dört bir yanındaki kadınlara, kız kardeşlerimize sesleniyoruz: Barış kadınla mümkün! Barışçıl bir şekilde yola çıkan ve uluslararası sularda haydut İsrail’in hukuksuz müdahalesine uğrayan Küresel Sumud Filosu’nu dünya öylece seyretti! Hamdolsun, Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığıyla bu adaletsizlik karşısında da sessiz kalmadı.

Sadece kendi ülkesinin vatandaşlarını değil, 13 ülkeden 101 vicdan sahibi gönüllünün de ülkelerine güvenle dönmelerini sağladı.  Bizler de ablukayı delmek ve insanlık onurunu korumak için mücadele eden kahramanların ülkemize dönüşlerinde oradaydık. Hepsinin dilinde aynı temenni vardı: “Biz elimizden geleni yaptık, umarım Gazze’ye bir umut ışığı olabilmişizdir.”

İŞTE BUGÜN O UMUT SÖZLERİ DE BU MEYDANDA YANKILANIYOR.

Nehirden Denize Özgür Filistin! Biz bugün bütün kimliklerimizden sıyrılarak; sadece kadın kimliğimizle buradayız. Çünkü bu mesele ne dünyadaki rollerimizle, ne taşıdığımız ünvanlarla, ne de sahip olduklarımızla ilgilidir; bu mesele insanlık meselesidir! Bugün Türkiye’den tüm dünyaya tek bir şey söylüyoruz: Barış kadınla mümkündür. Slogan atmıyoruz; vicdanlarımızla haykırıyoruz. Çünkü bazı sessizlikler vardır ki, arşı yere indirir. Ve bizim sessizliğimiz, Gazze’nin en gür çığlığı olacaktır. Ve şimdi, Sizleri de sessiz çığlık zincirimize davet ediyorum.”

Rahşan Külünk’ün açıklamasının ardından kürsüye çıkan AK Parti Erzincan İl Başkanı Alpay Kabadayı, Filistin’e ve Gazze’ye yönelik insanlık dışı uygulamalara dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi:

“Filistin’de gerçekleştirilen Gazze’ye uygulanan bu insanlık dışı eylemlerin arkası kesilmiyor. Gün geçtikçe yapılan faaliyetler, gün geçtikçe uygulanan insanlık dışı olayların her zaman bir yenisi ekleniyor. Bizler Türkiye olarak her daim Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Filistin’e Gazze’ye destek olabilmek için İsrail gibi medeniyetsiz bir ülke olmaktan uzak bir ülkeyi baz almamak için elimizden gayreti, çabayı sarf ediyoruz. Bizler burada filoyla birlikte dil, din, ırk gözetmeksizin, Hıristiyan’ı Müslüman’ı  Yahusi’si her bir taraftan filolarla birlikte eylemleri çok güzel bir şekilde gördük ve bundan  sonraki süreçlerde de inşallah bunun daha iyisi olacak. Oradaki mazlum olan çocuklarımıza, mağdur olan ailelere belki tam anlamıyla oturup orada muhabbetimizi gerçekleştiremedik, arkadaşlarımızla oturup sohbet edemedik. İnşallah bundan sonraki süreçte arkadaşlarımızın o anını hep birlikte yaşayacağız. Bundan sonra bizler dünyaya bir mesaj yolladık, mesajımız gayet net Türkiye olarak burada hep birlikte burada dünyayı ayağa kaldırıyoruz ve de şunu diyoruz ‘Hiçbir zaman mazlumlara, mağdurlara, herhangi bir şekilde o çocuklarımıza ailelelere bir el dokunması gerekiyordu ve de o eli dokunan ilk aşamada Türkiye olmuştur Bundan sonraki süreçlerde de Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Allahın izniyle daha güzel faaliyetlerin içinde bulunacağız.”

Kabadayı’nın konuşması sonrası son olarak söz alan Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, uluslararası topluma ve dünya kamuoyuna seslenerek çocukların korunmasının önemini vurguladı. Aksun’un mesajı şu şekilde aktarıldı:

“Millet olarak ve İslam alemi olarak üzgünüz. Dünya seyrediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya beşten büyüktür.’ İfadesiyle kenetlenmiş bir buçuk milyar İslam aleminin bir arada olması ve kenetlenmiş yapının aslında çocuklara saldıran Netenyahu denilen insanlıktan nasibini almamış kişilere karşı bir duruş sergilenmesi gerektiği gün bugün. Erzincan’da kadın kollarımızla birlikte haykırdığımız şey şudur ‘Dünya elbette ki beşten büyük ve insanlık aleminin bir ders verilecekse insanlık alemine gelecek bir yol haritası belirlenecekse, bu çocukların güldüğü bir dünya olmalı. Gazze’de ki çocuklar toz toprak içerisinde bombaların altında yaralı bereli sakat kalarak bir yüz yılı daha öyle geçirecek çünkü onların hikayeleri birbirine anlatılarak, nasıl ki biz birinci cihan harbinde nelerin yaşandığını dedelerimizden dinlediysek bir asırda bunlarınki sürecek.  Bu kin ve nefret duyduğumuz bir alan değil, öç alma niyetiyle ortaya çıktığımız bir alan değil. Kanın durdurulması için insanlığın hatırlanması için yaptığımız bir toplantı. Bunun için tüm insanlık alemine sesleniyoruz lütfen çocuklar ölürken sizler seyirci kalmayın.”

Etkinlik, konuşmaların ardından katılımcıların sessiz çığlık zincirine katılması ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Yerel yetkililer ve parti temsilcileri, bölgedeki insani krizlerin kamuoyunda gündemde tutulması ve uluslararası toplumun dikkatinin Gazze’ye çekilmesi için benzer eylem ve etkinliklerin devam edeceğini belirtti.

Yerel halk arasında yürüyüşe ilginin yüksek olduğu gözlemlenirken, organizasyonun kentteki sivil duyarlılığı artırdığı ve çeşitli kurumlarla dayanışma halinde gerçekleştiği ifade edildi. Etkinlik boyunca kullanılan sessizlik ve şiirsel anlatım dili, katılımcıların mesajını güçlü ve duygusal bir biçimde kamuoyuna iletmesini sağladı.