Uzmanlar, kalbi besleyen damarlarda meydana gelen tıkanıklıkların ölümcül sonuçlara yol açabileceğini belirterek, erken belirtilerin önemine dikkat çekiyor.
Kalp, oksijen ve besleyici maddeleri “koroner arter” adı verilen damarlar aracılığıyla alır. Bu damarlarda kan akışı tamamen kesildiğinde kalp kası yeterli oksijen ve besin alamaz, bu durum kalp dokusunda hasara yol açar. Ani geliştiğinde ise bu tablo kalp krizi olarak adlandırılır.
Eğer damar tıkanıklığı kısmi düzeydeyse, kan akımı azalsa da tamamen durmaz. Bu durumda anjina olarak bilinen göğüs ağrısı ortaya çıkar. Uzmanlar, bu ağrının kalp krizi habercisi olabileceği konusunda uyarıyor.
BELİRTİLER HAYATİ UYARI NİTELİĞİNDE
Kalp krizinin en yaygın belirtisi, göğüste ağrı ve baskı hissidir. Bu ağrı birkaç dakikadan uzun sürer veya tekrarlayabilir. Göğüste sıkışma, doluluk ya da basınç hissi olarak tanımlanan bu rahatsızlık; kol, omuz, çene, sırt veya mideye yayılabilir.
Bunun yanı sıra bulantı, kusma, aşırı yorgunluk, soğuk terleme ve solukluk da sık görülen belirtiler arasındadır. Kadınlarda nefes darlığı, sırt ve çene ağrısı daha ön planda olurken, diyabet hastalarında ağrı hissedilmeyebilir.
ANJİNA KALP KRİZİNİN HABERCİSİ OLABİLİR
Kalp damarlarında kısmi tıkanıklık olması durumunda, kişi kısa süreli göğüs ağrısı veya baskı hissi yaşayabilir. Bu durum genellikle fiziksel aktivite, stres, aşırı sıcak veya soğuk hava ile tetiklenir.
Ağrının sık tekrarlaması, dinlenme sırasında dahi ortaya çıkması, kalp ritim bozukluğu veya nefes darlığıyla birlikte seyretmesi ciddi risk taşır. Uzmanlar, bu tür durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor.
NE YAPILMALI?
Anjina geliştiğinde kişinin hemen istirahat etmesi, doktor tarafından önerilmiş bir ilaç varsa kullanması ve en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Kalp sağlığını korumanın en etkili yolu ise dengeli beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve stresten uzak durmak olarak belirtiliyor. Kaynak:https://tektiklabilgielinde.saglik.gov.tr/kalp-krizi.html
