30 Haziran Koruyucu Aile Günü kapsamında, Erzincan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar için düzenlenen kültürel gezi programında, Erzincan’ın önemli tarihi ve kültürel değerleri arasında yer alan Kemah ve Kemaliye ilçeleri ziyaret edildi.
Sabah saatlerinde başlayan program kapsamında ilk durak Kemah ilçesi oldu. Burada, koruyucu aileler ve çocuklar profesyonel rehberler eşliğinde ilçenin tarihî dokusunu tanıma imkânı buldu. Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan camiler, türbeler ve Kemah Kalesi gibi önemli yapılar katılımcılara tanıtıldı. Katılımcılar, bölgenin geçmişi hakkında bilgi edinirken aynı zamanda doğayla iç içe bir ortamda keyifli vakit geçirdi.
Kemah’taki programın ardından Kemaliye ilçesine geçen kafile, burada da kültürel ve doğal güzellikleri yakından görme fırsatı yakaladı. Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kemaliye, dar sokakları, taş evleri ve doğal yapısıyla çocukların ve ailelerin ilgisini çekti. Gezi sırasında çocuklar tarihî mekânları yakından incelerken, aileler de yaşadıkları deneyimleri birbirleriyle paylaşma imkânı buldu.
Öğle saatlerinde hep birlikte düzenlenen yemek programı, etkinliğe ayrı bir sıcaklık kattı. Yemek sırasında koruyucu aileler birbirleriyle kaynaşma ve tecrübelerini paylaşma fırsatı buldu. Aynı masada buluşan farklı aileler, koruyucu ailelik sürecindeki deneyimlerini birbirleriyle paylaşarak dayanışma ve motivasyon sağladı.
Programın son bölümünde ise katılımcılarla birlikte bölgedeki bir müze gezildi. Müze ziyaretinde çocuklar, bölgenin tarihî eserleri ve geleneksel yaşam tarzı hakkında bilgilendirildi. Görsel materyaller ve rehber anlatımıyla zenginleşen müze gezisi, çocukların kültürel birikimlerine katkı sağladı.
Erzincan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından organize edilen bu özel etkinlik, koruyucu ailelerin ve çocukların hem kültürel farkındalıklarını artırdı hem de sosyal bağlarını güçlendirdi. Gün sonunda katılımcılar, hem bilgilendikleri hem de güzel anılar biriktirdikleri için memnuniyetlerini dile getirdi.
Program, koruyucu aileliğin yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve paylaşmayı güçlendiren bir yaşam biçimi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.