Nöbetçi Eczaneler
Haber: Muhammed Enes Sevilir
Erzincan’da 54 yaşındaki Yasemin Say, hobi olarak başladığı ahşap boyama ve 3 boyutlu rölyef çalışmalarını zamanla atölyeye dönüştürdü. Geri dönüşüm malzemelerini sanata kazandıran Say, hem üretiyor hem de kendi atölyesinde verdiği kurslarla sanatseverlere ilham oluyor.
Erzincan’da 54 yaşındaki Yasemin Say, hobi olarak başladığı yolculuğu bugün hem üretime hem eğitime dönüştüren özel bir atölyeye dönüştürdü. Yaklaşık 10 yıldır ahşap boyama, polyester uygulamalar ve 3 boyutlu rölyef resimler üzerine çalışan Say, geri dönüşüme hazır koltuk ve sehpaları modern dokunuşlarla yeniden hayata kazandırıyor, taş tozundan hazırlanan objeleri ise kalıplar aracılığıyla sanata dönüştürüyor. Ayrıca kahve ve çay ikramlık eşliğinde hobi severleri atölyede buluşturuyor.
Başlangıçta tamamen kendi evinde, yalnızca kişisel bir uğraş olarak başlayan bu serüvenin bugün bir atölyeye evrilmesi ise tamamen doğal bir süreçle gelişti. Asıl mesleğinin ev yemekleri ve tabldot işi olduğunu belirten Yasemin Say, boş zamanlarını değerlendirmek için mobilya ve aksesuar boyayarak üretime başladığını söyledi. Zamanla bu uğraşın hayatında vazgeçilmez bir yere dönüştüğünü ifade eden Say, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“10 yılı aşkın zamandır, önce evde değiştirmek istediğim mobilyaları ya da aksesuarları boyayarak başladım. Hatta çocuklarım ‘Anne bir sabah uyandığımızda bizi de boyayacaksın’ diye takılırlardı. Tamamen kendim için başladığım bir uğraştı. Boş zamanlarımı ahşap ve polyester boyayarak geçiriyordum. Halk Eğitim’e giden arkadaşlardan gördüğüm 3 boyutlu resimler ilgimi çekti. Bir süre onlara takıldım, çok keyif aldım.”
Sosyal medya üzerinden farklı atölyeleri ve çalışmaları takip ettiğini belirten Say, beğendiği objeleri satın alıp kendine özgü tarzıyla boyamaya başladığını, bu sürecin çevresindeki arkadaşlarının da ilgisini çektiğini ifade etti. Arkadaşlarının “Bize de öğret” talebiyle birlikte, iki kış boyunca haftada üç akşam bir araya gelerek rölyef ve boyama çalışmaları yaptıklarını dile getiren Say, bu sürecin adeta kendiliğinden bir öğreticiliğe dönüştüğünü söyledi.
Zamanla hobi malzemelerinin artmasıyla kendisini farkında olmadan bir atölye ortamının içinde bulduğunu anlatan Say, bugün hem üretim yapılan hem de insanların bir araya gelip keyifli vakit geçirdiği bir hobi kafe–atölye anlayışıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Atölyede haftada iki gün olmak üzere yaklaşık 10 kişiye kurs verdiklerini ifade eden Say, kurslara katılanların önceden planlı ve kayıtlı şekilde geldiğini, kimin ne üzerinde çalışacağının da önceden belli olduğunu söyledi.
Son dönemde özellikle 3 boyutlu rölyef resimlere olan ilginin arttığını vurgulayan Yasemin Say, bu alanda da talepler almaya başladığını belirtti. Taş tozu kullanılarak kalıplar halinde hazırlanan objelerin, hem dayanıklılığı hem de sanatsal yönüyle dikkat çektiğini ifade eden Say, geri dönüşüm malzemelerinin modernize edilerek yeniden kullanıma kazandırılmasının kendisi için ayrı bir mutluluk olduğunu dile getirdi.
Atölye hayalinin bir anda ve plansız şekilde gerçekleştiğini söyleyen Say, bu sürecin kendisine önemli bir ders verdiğini de sözlerine ekledi:
“Hayalimdi ama hiç planlı olmadı. Atölyeye içten ve samimi isteyince böyle ansızın gerçekleşebiliyormuş. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim; herkesin uğraştığı bir hobisi olmalı. Çünkü ruhu dinlendiriyor, bedeni bile dinlendiriyor. Bir şeylerle uğraşmak, ortaya bir şey çıkarmak ve ona bakarken keyif almak çok değerli.”
Uzun süre yaptığı çalışmalarla duygusal bir bağ kurduğunu ve satmaya kıyamadığını belirten Yasemin Say, artık ürettiklerini paylaşmaya ve satışa sunmaya hazır olduğunu ifade etti. “Yenilerini yapmak için eskilerle vedalaşmak gerekiyor” diyen Say, atölyesinde üretmeye, öğretmeye ve yeni hikâyeler ortaya çıkarmaya devam ediyor.
Hobiyle başlayan bu yolculuk, bugün hem geri dönüşüme katkı sunan hem de sanata ilgi duyanlara ilham veren bir başarı hikâyesine dönüşmüş durumda.