Nöbetçi Eczaneler
Türkiye genelinde artış gösteren gıda zehirlenmesi vakaları, gıda güvenliği ve hijyen konusunun önemini bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, gıda zehirlenmelerinin çoğunlukla yanlış saklama, yetersiz pişirme ve hijyen eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyor.
Türkiye genelinde son dönemde acil servislere gıda zehirlenmesi şikâyetiyle yapılan başvuruların artması dikkat çekiyor. Konuya ilişkin gazetemize yaptığı özel açıklamada değerlendirmelerde bulunan Erzincan’da doktorluk mesleğini sürdüren Dr. Mehmet Oğuz Çetin, bu artışın tesadüf olmadığını ifade ederek, mevsim şartları, toplu tüketim alanları ve bireysel ihmallerin vakalardaki yükselişte etkili olduğunu dile getirdi.
“VAKALARDA BELİRGİN BİR ARTIŞ GÖZLEMLİYORUZ”
Dr. Mehmet Oğuz Çetin, son dönemlerde acil servis başvurularında gıda zehirlenmesi şikâyetlerinin daha sık görülmeye başlandığını belirterek, “Özellikle toplu tüketim yapılan yerler, evde uygun koşullarda saklanmayan yiyecekler ve mevsimsel sıcaklık değişimleri bu artışta önemli rol oynuyor,” dedi. Çetin, gıda güvenliğinin hafife alınmaması gereken bir konu olduğunun altını çizdi.
BELİRTİLER SAATLER İÇİNDE ORTAYA ÇIKABİLİYOR
Gıda zehirlenmesinin, bakteri, virüs, parazit ya da toksin içeren besinlerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkan ciddi bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Çetin, “En sık karşılaştığımız belirtiler mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı, ateş ve halsizliktir. Çoğu vakada belirtiler birkaç saat ile 1–2 gün içerisinde kendini gösterir.”Şeklinde konuştu.
RİSK HANGİ DURUMLARDA ARTIYOR?
Gıda zehirlenmesi riskinin bazı durumlarda ciddi şekilde arttığını belirten Dr. Çetin, uygun koşullarda saklanmayan et, tavuk ve süt ürünlerinin, iyi pişirilmemiş gıdaların ve hijyen şartları yeterli olmayan açıkta satılan yiyeceklerin başlıca risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi. Çetin, ayrıca soğuk zinciri bozulan ürünler ile toplu yemek verilen alanlarda denetim eksikliğinin de önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
“RİSK GRUPLARI DAHA AĞIR SEYİR GÖSTEREBİLİR”
Çocuklar, yaşlılar, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerin gıda zehirlenmelerini daha ağır geçirebildiğine dikkat çeken Dr. Çetin, “Bu gruplarda hastane yatışı gerekebiliyor. Bu nedenle çok daha dikkatli olunması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
BASİT ÖNLEMLER, BÜYÜK TEHLİKELERİ ÖNLEYEBİLİR
Gıda zehirlenmelerinin büyük bir kısmının önlenebilir olduğunu vurgulayan Çetin, korunma yollarına da değinerek, “Ellerin yemek öncesi yıkanması, çiğ ve pişmiş gıdaların ayrı tutulması, et ve tavuk ürünlerinin iyi pişirilmesi son derece önemlidir. Ayrıca artan yemekler uzun süre oda sıcaklığında bekletilmemeli, son kullanma tarihi geçmiş ürünler kesinlikle tüketilmemelidir,” dedi.
BU BELİRTİLERDE ACİL BAŞVURU ŞART
Bazı belirtilerin hayati risk taşıdığına dikkat çeken Dr. Çetin, “Şiddetli ve geçmeyen kusma, kanlı ishal, yüksek ateş, ağızdan sıvı alamama, halsizlik ve bilinç bulanıklığı durumlarında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır,” uyarısında bulundu.
Gıda zehirlenmelerinin hem bireysel hem de toplumsal bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Dr. Mehmet Oğuz Çetin, “Bireysel hijyen, bilinçli tüketim ve etkili denetimler sayesinde bu vakaların büyük bir kısmı önlenebilir. Sağlığımız, tükettiğimiz gıdanın güvenliğiyle doğrudan ilişkilidir,” dedi.