Erzincan Belediyesi tarafından organize edilen Erzincan Kitap Fuarı, kitapseverleri ve sanatseverleri buluşturmaya devam ediyor. Belediye binası önünde kurulan bin metrekarelik dev çadırda gerçekleştirilen fuar, 40’tan fazla yayınevine ve 40’tan fazla yazara ev sahipliği yaparken, geleneksel sanatların da tanıtıldığı önemli bir platform haline geldi. Bu kapsamda Ebru ve Hat Sanatçısı Salih Ülker’in standı büyük ilgi gördü.
Erzincanlıların ve ziyaretçilerin dikkatini çeken stantta, geleneksel Türk sanatlarının zarafeti ve ruhani yönü ön plana çıktı. Eserleriyle sanatseverleri büyüleyen Salih Ülker, fuar boyunca hem çalışmalarını sergiledi hem de sanatına dair açıklamalarda bulundu.
Sanatçı Salih Ülker açıklamasında;
“İstanbul’da klasik sanatlar konusunda 9 ayrı alanda eğitim aldım. Burada görünen ebrular ve bu yazılar hepsi bana ait. Bunlar kaybolmaya yüz tutmuş sanatlar. Maalesef bütün alanlarda olduğu gibi bu alanda da ilgi az. İnternet sayesinde biraz ilgi görüyor. Bu sanatlar tasavvuf tarafı olan çok güzel sanatlar. Özellikle ebru sanatı, kaligrafi ve hat sanatı çok özel bir sanattır. Burada ahşap, cam, ebru kâğıt üzerine yazı yazıyorum. 14 yıldır Erzincan’dayım ve 14 yıldır bu işi yapıyorum. Bu mesleğe başlayalı da 23 yıl oldu ve 23 yıldır bu meslekle uğraşıyorum. İnşallah ömrüm yettiği kadar da bu mesleği yaşatmaya devam edeceğim. Bir de nasip olursa Kur’an-ı Kerim’i hat yazısı olarak yazmak istiyorum. Çünkü daha önce yazılmamış. Kiralar çok yüksek olduğu için bir yerim yok. Bu yüzden de kendi evimin altında bir atölyem var ve orada çalışıyorum. Genellikle internet üzerinden çalışmaları yapıyorum. Kendime uygun bir atölye bulmayı da arzu ediyorum. Çünkü bu mesleğin tasavvuf ve manevi yönü yüksek olduğu için gençlerin direkt görsel olarak görmelerini istiyorum. Çünkü bu sanatlar gençlerin görmesi gereken sanatlardır. Geçmişte olduğu gibi maalesef güzel yazı yazan artık çok nadir bulunuyor. Bu yüzden de yaptığımız işten gurur duyuyoruz.” dedi.
Salih Ülker’in bu anlamlı açıklamaları, Erzincan Kitap Fuarı’nın sadece kitaplarla değil; aynı zamanda kültür, sanat ve tarih ile de iç içe bir etkinlik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Fuara gelen ziyaretçiler ise hem geleneksel sanatlara hem de sanatçının duygu yüklü ifadelerine büyük ilgi gösterdi.