Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Erzincan Valiliği ve Erzincan Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Erzincan Yaşayan Miras Festivali kortej yürüyüşü ve halk oyunları gösterisiyle başladı. Festival, üç gün boyunca Erzincan’da vatandaşlarla buluşacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığının maddi katkıları ile Erzincan Valiliği ve Erzincan Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Erzincan Yaşayan Miras Festivali; Erzincan Valisi Doç. Dr. Hamza Aydoğdu, AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi ve Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz’ün katılımıyla başladı.

15-17 Ağustos tarihleri arasında Erzincan’da gerçekleştirilen festival, şanlı bayrağın gençlerin omuzlarında taşındığı kortej yürüyüşüyle başladı. Dörtyol Meydanı’ndaki açılış töreninde halk oyunlarından okçuluk gösterilerine, geleneksel çocuk oyunlarından defilelere ve konserlere kadar zengin bir içerik vatandaşlarla buluştu.

Programda açılış konuşmasını yapan Semih Terzi açıklamasında;  ‘Az önce ekranda ne yapmaya çalıştığımızı çok kısa da olsa arz etmeye gayret ettik. Erzincan’a da gönülleri fethetmeye geldik. Ben yaklaşık iki yıldır Sayın Bakan Yardımcımın nezaretinde Kültür ve Turizm Bakanlığında Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü olarak Türkiye’de çeşitli şehirlerimizde çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Yaşayan Miras şölenimiz, Yaşayan Miras festivalimiz. Aynı zamanda yine birim olarak, genel müdürlük olarak takip etmişsinizdir, Türkiye’de Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni, şimdi yakın dönemde de inşallah Güneydoğu’da bir Anadolu Şenlikleri’ni bu sene itibarıyla gerçekleştireceğiz. Yaşayan Miras Festivali bizim için çok kıymetli. Özellikle somut olmayan kültürel miras diye tanımladığımız, bizim aslında atalarımızın, dedelerimizin, nenelerimizin, bugün Avrupa’nın sürdürülebilirlik diye tarif ettiği pek çok şeyi geçmişte nasıl güzel uyguladığının en güzel göstergesi bizim geçmiş mirasımız. Biz de şehirlerimizi dolaşarak hem mevcut gittiğimiz şehrin unsurlarını hem o şehre farklı Anadolu’nun kadim uygarlıklarından farklı unsurları götürüp üç gün, dört gün de olsa bu şöleni gençlerimize, çocuklarımıza, toplumun her kesimine göstermek istiyoruz. Böyle bir çalışma başlattık bu yıl. Dediğim gibi, Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un takipleri, Bakan Yardımcımız Sayın Batuhan Mumcu’nun çok büyük desteği ki birimimiz zaten kendisine bağlı. Bizim için çok kıymetli ve çok güzel şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Allah kısmet ederse Erzincan’da da üç gün boyunca bu manada yaşayan mirasın ustalarıyla, bu alanda gördüğünüz yaşayan mirasın ustalarıyla hem Erzincanlı hemşehrilerimiz hem de Erzincan’a misafir olarak gelecek kıymetli misafirlerimiz buluşma fırsatını bulacaklar’ dedi.

Ardından konuşan Cengiz Toksöz ise; ‘Yaşayan Miras Festivali takip ettiğimiz illerimizde çok ciddi manada da karşılık bulan kıymetli bakan yardımcımızın da özellikle bütün illerde yayılmasını ve bunun öncülüğünü yaptığı bir faaliyet. Ben de memleketim Erzincan’da Yaşayan Miras Festivali’nde sizlerle birlikte burada olmanın gerçekten mutluluğunu yaşıyorum. Burada binlerce yıllık geleneği sürdürme adına birçok unsuru görüyoruz. Bizler de Geleneksel Türk okçuluğunu 2019’da kurulan ve 2019’da kurulmasının akabinde UNESCO’nun somut olmayan kültürel mirasına kaydedilen bir geleneği yaşatma adına gayret gösteriyoruz. Bu süreçte de Kültür Bakanlığımızın çok ciddi katkıları vardı. Ben bu anlamda tekrar teşekkür ediyorum. Geleneksel Türk okçuluğunu yaşatma adına da bizler Bakanlığımızla istişareli bir şekilde Spor Bakanlığımızda, Kültür Bakanlığımızda yaşatma adına illerde gayret gösteriyoruz’ dedi.

Daha sonra konuşan EBYÜ Rektörü Prof. Dr. Akın Levent ise; ‘Sayın Valim, Sayın Milletvekilim, Sayın Bakanım, Sayın Belediye Başkanım, değerli protokol üyeleri ve kıymetli Erzincanlılar. Yaşayan Miras Festivali’ne hoş geldiniz demek istiyorum. Burada benim söyleyeceğim şey, milletlerin kültürüne, geçmişine değer vermediği zaman o ülkelerin kısa zamanda yok olup gitmeye mahkum olduklarını görüyoruz. O yüzden bu festivali biz üniversite olarak, Erzincanlılar olarak çok önemsiyoruz ve değer veriyoruz. Umarım çok başarılı bir festival olacak. Bundan sonraki seneler de çok daha güzel olacak şeyler göreceğiz hep birlikte. Ben burada emek veren, başta Sayın Valimize, Sayın Kültür Bakan Yardımcımız Batuhan Mumcu Beyefendi’ye, Belediye Başkanımıza, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum’ dedi.

Ardından konuşan Başkan Bekir Aksun ise; ‘Bu etkinliğin düzenlenmesinde başta himayeleriyle Sayın Valimize ve Sayın Milletvekilimize, Sayın Bakan Yardımcımıza minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Erzincan, kardeşliğin şehri. Erzincan, 86 milyonun bir arada yaşamasını arzu eden bir şehir. Onun için de kültür mirasımızı en iyi şekilde Erzincan’ımızda sergilemek, tarihin derinliklerinden gelen bütün güzellikleri burada sizlere sunmak, Kültür Bakanlığımızın ve bir Erzincanlının elbette ki gönlünden geçmiş… Batuhan Bakanım, size minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız, Allah sizden razı olsun. Biz Erzincan olarak, yöneticiler olarak, Sayın Valimizin başkanlığında hep birlikte hareket etmekteyiz. Dünya görüşü ne olursa olsun, aidiyet duygusu kim olursa olsun, hepimiz kardeşiz. Kardeşliğin şehri adına hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Saygılarımla’ dedi.

Başkan Aksun’un ardından konuşan Ak Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman ise; ‘Bu güzel festivale hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün hoşgörünün, kardeşliğin ve dayanışmanın şehri Erzincan’da binlerce hemşehrimizle birlikte Anadolu’nun dört bir yanından gelen kardeşlerimizle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Devletimiz sadece yollar, köprüler, barajlar ve eserler inşa etmiyor. Kültürüne, inancına, birliğine ve kardeşliğine de büyük değer veriyor. Bu yönde iyi adımlar atıyor. Ve bizler biliyoruz ki halkımız ancak birlikte, beraber olursa gerçekten o zaman güçlüdür. İşte bu yüzden Erzincan’da düzenlenen bu güzel festival bölgemiz için çok kıymetli olmuştur. Biliyor musunuz, Erzincan Türk halk müziği repertuvarında Türkiye’de Sivas’tan sonra ikinci şehir. Bu zengin kültürümüzü ve türkülerimizi üç gün boyunca meydanlarımızda, sahnelerimizde, gönüllerimizde yaşatacağız. Gelin bu festivalde türküler eşliğinde kardeşliğimizi pekiştirelim. Gelin Erzincan’ın hoşgörüsünü tüm Türkiye’ye örnek gösterelim. Festivalimize ışık katan, gönlünü ortaya koyan Kıraç kardeşime, emek veren tüm sanatkarlarımıza, ustalarımıza, okçularımıza ve alın teri döken herkese yürekten teşekkür ederim’ dedi.

Ardından konuşan Batuhan Mumcu ise: ‘İnsanıyla, tarihiyle Anadolu’nun göz bebeği olan memleketim Erzincan’da kültürel değerlerimizi yaşatan anlamlı bir buluşma için bir aradayız. Anadolu’nun her köşesi başlı başına bir hazine. Erzincan’ımız ise bakır işlemeciliğinden halısına, yöresel kıyafetlerinden zengin mutfak kültürüne, bu büyük kültürel atlasın en büyük parçalarından bir tanesi. Bakanlığımızın katkılarıyla Erzincan Valiliğimiz ve Erzincan Belediye Başkanlığımızın iş birliğiyle hayata geçirilen Yaşayan Miras Festivali’mizde bu eşsiz değerleri genç nesillere buluşturuyor ve geleceğe emanet ediyoruz. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı vizyonunda kültürel kalkınma en önemli başlıklardan bir tanesi. Bu doğrultuda Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un öncülüğünde hayata geçirilen projelerle kültür ve sanatın her alanında güçlenmesi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Özellikle önceki kuşaklardan emanet aldığımız kadim kültürel mirasımızı milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek kültür sanat etkinlikleriyle yaşatmayı çok önemsiyoruz. Somut olmayan kültürel mirasımız milletimizin hafızasıdır. Yaşayan Miras Festivali’miz ise bu toprakların ürettiği tüm güzelliklerin kaybolmaması için, tam tersine güçlenerek gelecek nesillere aktarılması, ustalarımızın toplumla buluşması ve gençlerimizin ilham alması amacıyla düzenleniyor’ dedi.

Programda son olarak konuşan Vali Hamza Aydoğdu ise; ‘Öncelikle böylesine güzel bir ortamı oluşturduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim. Efendim, bir sözle başlamak isterim. Bir bilge der ki: “Kültür her türlü stratejiyi kahvaltıda yer.” Onun için bizim teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, dünya nereye giderse gitsin, verilerimiz ne kadar düzgün olursa olsun bizim en büyük zenginliğimiz kültürdür. Ben öncelikle Sayın Bakanımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Çünkü yaşayan miras, aynı zamanda somut olmayan dedi genel müdürümüz. Mesela aslında somut olmayan kavramları da somutlar kadar toplum içerisinde çoğaltmamız gerekiyor. Mesela bunlardan biri kültürdür, bunlardan birisi iyiliktir, bunlardan birisi merhamettir, bunlardan birisi vicdandır. Eğer tarih bugünde yaşıyorsa tarihtir. Onun için biz yaşayan mirasımızı bugüne ve gelecek nesillere mutlak surette aktarmamız gerekiyor. Konuşmacı arkadaşlarım her şeyi zaten söylediler, etraflıca, mi ağrıyınca, malum, bütün konuşmaları yapıldı. Müsaadeniz olursa ben birbirimizden esirgediğimiz bedava şeyleri hatırlatarak huzurunuzdan ayrılmak isterim. Ayrıca yani benim şahsi kanaatim, her il müdürü mutlaka kıymetli ve değerlidir. Ama Erzincan kendi evlatlarına ve çocuklarına sahip çıkmalıdır. Bugün burada bizim kültür ve turizm müdürümüz Oğuzhan Bey var. Erzincan’ın bütün asaletini kendi şahsında, yaşam tarzında temayüz ettirmiş bir arkadaşımız. Huzurlarınızda bu organizasyonda onun da çok emeği var, ona da çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Emeklerinden dolayı da çok teşekkür ediyorum. Erzincan’ın bir evladı, gerçekten bürokrat olarak hem de kardeşimiz olarak uzun süre beraber çalıştık. Allah razı olsun. Bir şehrin kendi değerlerine sahip çıkması, o değerlerin de bir yere gelip tekrar o şehre emek vermesi, o şehir için çaba sarf etmesi, ortaya bir şeyler koyması bir şehir için en değerli unsurlardan birisidir. Bakan Yardımcımız Batuhan Mumcu Bey’e bu organizasyonda bütün emeklerinde huzurlarınızda valilik olarak çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun’ dedi.

Konuşmacıların konuşmalarının ardından Protokol daha sonra, Mücevher Sâdekârlığı, Deri İşleme, Çarpana Dokuma, Çömlekçilik, Topaç Yapımı, Bakır Tel İşleme, Tespih Yapımı, Türk Okçuluğu, Çanakkale Yöresi Türkmen Kıyafetleri Yapımı, Akordeon ve Klarnet İcrası, Kemik Tarak Yapımı, Filografi, Sedefkârlık, Çorap Örücülüğü, Sepet Örücülüğü, Çini, Ahşap Baskı (Çit Baskı), Kilim Dokumacılığı, Mozaik, Kitre Bebek Yapımı, CengerliKilim Dokumacılığı, İğne Oyacılığı, Kutnu Dokuma, Cam Üfleme gibi birçok sanat dalından davet edilen ustaların Dörtyol Meydanı’nda yer alan stantlarını gezerek sanatkarlardan bilgi aldı.

Festival kapsamında Millet Bahçesi’nde yer alan, Minyatür, Tezhip, Ebru, Hüsn-i Hat eserlerinden oluşan “Türk Süsleme Sanatları Sergileri” sanatseverlerle buluşurken, çocuklar için hazırlanan “Hayal ve Miras Bahçesi”nde; geleneksel çocuk oyunları minik ziyaretçilerini ağırlayarak geleneksel çocuk oyunlarıyla tanıştırdı.