Nöbetçi Eczaneler
Her yıl 22 -28 Eylül Tarihleri arasında düzenlenen Ahilik Haftası olması münasebetiyle 79 yılı geride bıraktığı hayatını terzilikle sağlayan Salih Aslan Gazetemize Ahilik Geleneğinden bahsetti.
Erzincan’da 1946 doğumlu usta terzi Salih Aslan, 79 yıllık yaşamını mesleğine adayan isimlerden biri olarak öne çıkıyor. Çocuk yaşta başladığı terzilikte hem İstanbul Beyoğlu’nda hem de memleketi Erzincan’da yıllarını geçiren Aslan, mesleğin zorluklarını, güzelliklerini ve geleceğe dair kaygılarını gençlere aktararak Ahilik kültürünün izini sürüyor. Bu kültürün en önemli temsilcilerinden biri olan Aslan 12 yaşında mesleğe başlayan ve bu mesleği yaparken yaşadığı zorlukları anlattı.
MESLEĞİN ZORLUKLARI VE TECRÜBELER
Aslan, terziliğin sabır ve özen isteyen bir meslek olduğunu söylerek sözlerine şu şekilde devam etti. “Terzilik büyük sorumluluk isteyen bir iş. İşinizi zamanında yetiştiremezseniz müşterinizin hakkını veremezsiniz. Eskiden işçi bulmak kolaydı, ama şimdi usta sıkıntısı var. Yine de meslek hala değer görüyor ve yaşatılmalı.” Dedi.
Arslan, meslek hayatında karşılaştığı ilginç anılardan da bahsetti. “Vali ve emniyet müdürlerinin yakınları bile iş için yanıma gelirdi. Herkes hakkını almak isterdi, ben de hakkımı verirdim. Mesleğin hem saygısı hem de sorumluluğu büyüktür.” Dedi. Terziliğin bir sanat ve sabır işi olduğuna dikkat çeken Arslan,
AHİLİK KÜLTÜRÜ VE DAYANIŞMA
Ahilik Haftası’nın önemine dikkat çeken Aslan, geçmişte esnaf arasında güçlü bir dayanışma ve birlik ruhu olduğunu söyleyerek. “Eskiden Ahilik sayesinde ustalar ve çıraklar birbirine destek olurdu. Günümüzde ise bu birlik ruhu zayıfladı, belki resmi etkinlikler oluyor ama eski samimiyet yok.” Dedi.
TERZİLİK MESLEĞİNİN GELECEĞİ
Arslan, günümüzde terzilik mesleğinin devamı için gençlerin ilgisinin şart olduğunu vurguladı.“Terzilik bitmez, ama gençlerin ilgisi olmazsa meslek kaybolur. Vergiler ağır, işçilik maliyetleri yüksek; buna rağmen mesleğe sahip çıkanlar sayesinde yaşatılabilir. Ben hala çalışıyorum ve her gün dikilecek iş var.” Dedi.
GENÇLERE TAVSİYELER
Sözlerine son vermeden önce Arslan, genç terzilere şu tavsiyelerde bulundu.“Kesim, dikiş ve kilit dikiş gibi temel teknikleri mutlaka öğrenin. Mesleğe sahip çıkın, kurslara gidin ve deneyimli ustalardan eğitim alın. Terzilik sadece iş değil, aynı zamanda sabır ve özen isteyen bir sanat. Mesleği doğru öğrenir ve sahip çıkarsanız, her zaman değer görürsünüz.” Dedi.
AHİ EVRAN VE AHİLİK TEŞKİLATININ KURULUŞU
Orta Asya’da hüküm süren Oğuz Yabguluğu yıkılınca 1040 Oğuz Türkleri yavaş yavaş Selçuklu egemenliği altına girerek Anadolu’ya göç etmeye başladı. Ekseriyeti göçebe olan Oğuzlar, kopup geldikleri Orta Asya steplerine benzediği için daha çok Orta Anadolu kırsalını mesken olarak tercih ediyorlardı. Dolayısıyla Orta Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşması hızlı olurken, şehirlerde bu dönüşüm yavaştı. İslam dini de, yerleşik hayatı gerekli kılıyordu. İşte bu sebeple, göçebe Türkmenlerin İslâmlaşma sürecini hızlandırmak, Anadolu’yu Türk yurdu haline getirmek, şehirlerde yaşayan Rum ve Ermeni tacirleriyle rekabet edebilmek amacıyla ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle Ahi teşkilâtı Anadolu’da kuruldu. Kısacası Anadolu’da Ahiliğin şekillenmesi ve köylere kadar teşkilatlanması politik ve sosyo ekonomik bir mecburiyetin ürünüdür.