Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dededen Toruna Uzanan Ustalık: “Her Bıçak Benim El İzimi Taşır”

Erzincan’da üç kuşaktır sürdürülen bıçakçılık geleneği, Muhammed Aydın Keneş’in ellerinde

Erzincan’da üç kuşaktır sürdürülen bıçakçılık geleneği, Muhammed Aydın Keneş’in ellerinde yeniden hayat buluyor. Dededen toruna geçen bu zanaat, artık sadece bir meslek değil; sabır, emek ve sanatla harmanlanan bir yaşam biçimi.

ÜÇ KUŞAKTIR SÜREN BİR ZANAAT

Erzincan’da üç kuşaktır devam eden bıçakçılık geleneği, Muhammed Aydın Keneş ile yaşamaya devam ediyor. Küçük yaşlarda babasının yanında mesleğe adım atan Keneş, yıllar içinde ustalığını geliştirdi ve Merkez Çarşısı’nda kendi atölyesini kurdu.

Keneş, bıçakçılığı bir geçim kapısı olmanın ötesinde bir yaşam biçimi olarak gördüğünü belirterek, “Bu mesleği dedemden öğrendim, babamdan devraldım. Bizim ailede bıçakçılık bir gelenek gibi aktarılır. Ben de elimden geldiğince bu geleneği yaşattım.” dedi.

“HER ŞEYİ SIFIRDAN KENDİM YAPIYORUM”

Keneş, ürettiği bıçakların tamamen el emeğiyle hazırlandığını söyleyerek, “Bıçakları sıfırdan yapıyorum. Çeliğini, sapını, kılıfını, her aşamasını kendim hazırlıyorum. Deri kılıf da yapıyorum, özel kişisel kılıflar da. Ortalama bir bıçak bir günde ya da iki günde tamamlanıyor.” dedi.

Keneş ayrıca, “Yaptığım bıçaklar 3.500 liradan başlıyor. Altın, gümüş işlemeli olanlar 10-15 bin liraya kadar çıkıyor. Kullandığın malzeme ne kadar özelse, fiyat o kadar yükseliyor.” ifadesini kullandı.

“BU İŞ BİR SANAT”

Keneş, işini bir zanaatten öte sanat olarak görüyor:
“Benim yaptığım bıçaklar mutfak için değil. Koleksiyonluk, özel tasarım işler. Her biri el emeği olduğu için birbirine benzemez. Aynı modeli yapsam bile aynı çıkmaz. O yüzden her bıçak tek olur.” dedi.

Keneş, el yapımı bir ürünün değerinin zamanla daha da arttığını söyledi:
“El emeği her zaman kıymetli olur. Fabrikasyon mal çok ama elde yapılanın ruhu var. İnsan onu eline alınca farkı hissediyor.” sözleriyle anlattı.

“BU İŞ BİTMEZ, EL YAPILANIN DEĞERİ KALIR”

Gençlerin bu tür el sanatlarına ilgisinin azaldığını söyleyen Keneş, zanaatın geleceği konusunda umutlu. “Yeni nesil bu işi çok bilmiyor ama özel yapılan iş kolay kolay bitmez. Fabrika günde yüzlerce üretir ama el emeği olan her zaman değerini korur.” dedi.

“HERKES KENDİ BIÇAĞINI İSTER”

Sosyal medya üzerinden birçok sipariş alan Keneş, kişiye özel tasarımlara yoğunlaştığını belirtiyor:
“Bana çizim atan, kendi istediği modeli anlatan çok kişi oluyor. Onlara göre tasarlayıp yapıyorum. Kimisi doğa sporcusu, kimisi koleksiyoncu. Herkes kendi karakterine uygun bıçağı istiyor.” diye anlattı.

“BİZİM İŞİMİZ GÜZELLİK ÜRETMEK”

Bıçak üretimiyle ilgili toplumda yanlış algılar olduğunu dile getiren Keneş, işinin tamamen sanatsal bir uğraş olduğunu vurguladı:
“Bazen insanlar bıçak deyince farklı düşünüyor. Oysa bizim yaptığımız bıçaklar koleksiyonluk, süs veya hobi amaçlı. Kimse 10-15 bin liralık bıçakla gidip kötü bir şey yapmaz. Bizim işimiz güzellik üretmek.” dedi.

Atölyesinde aynı zamanda bileme, tamir ve satış hizmetleri de verdiğini söyleyen Keneş, “Kasapların, berberlerin, lokantaların bıçaklarını bileliyorum. Şef bıçakları, döner bıçakları, makaslar… Hepsiyle ilgileniyorum. Ayrıca ağzı kapalı, süs amaçlı kılıçlar da satıyoruz.” diye ekledi.

“HER BIÇAK BENİM EL İZİMİ TAŞIR”

Muhammed Aydın Keneş, sözlerini şu cümleyle tamamladı:
“Her bıçak benim el izimi taşır. Benim için her biri ayrı bir hikâye. Bu işi sevmeden yapamazsın. Bu meslek sabır ister, sevda ister.” dedi.

Reklamı Geç