Erzincan’da 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların katılımıyla coşkuyla kutladı. Cumhuriyet Meydanı’nda emek, adalet ve demokrasi için güçlü mesajlar verildi.
Sabah erken saatlerde eski otogar alanında bir araya gelen sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, kortej yürüyüşüyle etkinliklere start verdi. Yürüyüş boyunca taşınan pankartlar ve atılan sloganlar, işçi haklarının, emek mücadelesinin ve toplumsal adalet talebinin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Katılımcılar, “Emeğin Birliği, Halkların Kardeşliği” ve “Yaşasın 1 Mayıs” gibi mesajlarla Erzincan sokaklarını inletti.
Kortej, Cumhuriyet Meydanı’na ulaştığında kalabalık daha da büyüdü. Meydan, adeta bir emek ve dayanışma şölenine dönüştü. Alanda kurulan platform, farklı kesimlerden emekçilerin ve vatandaşların bir araya geldiği bir buluşma noktası oldu. Meydanı dolduran kalabalık, pankartlar, dövizler ve bayraklarla renkli bir atmosfer oluştururken, dayanışma ruhu etkinlik boyunca hissedildi.
Etkinlikte konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Eğitim-Sen Erzincan Şube Başkanı Hüseyin Taner, katılımcılara hitap etti. Taner’in konuşması, sık sık alkışlarla kesilirken, hem yerel hem de küresel ölçekte emek, adalet, barış ve demokrasi mücadelesine vurgu yaptı. Taner, konuşmasına şöyle başladı:
“1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun! Dünyanın dört bir yanında emek, barış ve demokrasi için direnenlere, çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için mücadele edenlere selam olsun! 13 Şubat 2024’te İliç altın madeninde, sermayenin kar hırsı ve siyasi ihmaller nedeniyle hayatını kaybeden 9 işçi yoldaşımızı saygıyla anıyorum. Filistin’de masum insanların katledilmesine yol açan İsrail’i lanetliyorum; mazlum halklar er ya geç hesabını soracaktır.”
Taner, 2025 yılı 1 Mayıs’ının, kapitalist politikaların ve baskıların yoğunlaştığı bir dönemde kutlandığını belirtti. İşçi sınıfının temel hak ve özgürlüklerinin tehdit altında olduğunu vurgulayan Taner, “Kapitalizmin kar hırsı, ekolojik yıkımlara ve doğanın yok olmasına yol açıyor. Savaşlar ve talan politikaları dünyayı bir felakete sürüklüyor. Ülkemizde Saray rejimi, Taksim yasakları, kayyum atamaları ve muhalif kesimlere yönelik baskılarla halk iradesini hiçe sayıyor. 19 Mart darbesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tutuklanması, adaletteki çifte standardın açık bir göstergesidir,” dedi.
İŞÇİ CİNAYETLERİ VE SENDİKAL HAK İHLALLERİ
Türkiye’de işçi cinayetlerinin vahim boyutlara ulaştığını ifade eden Taner, İSİG Meclisi verilerine göre 2024 yılında en az 1897 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlattı. Sendikal hak ihlallerine ve grev yasaklarına da değinen Taner, Eğitim-Sen ve Birtek-Sen yöneticilerine verilen cezaları kınadı. Ayrıca, mültecilerin güvencesiz koşullarda çalıştırıldığını, emeklilerin açlık sınırının altında yaşadığını ve çiftçilerin üretim yapamaz hale geldiğini belirtti. Taner, “Bu ülkede işçi cinayetleri, sermayenin kar hırsı için can alıyor. Emekçiler yoksulluk kıskacında borç batağına sürükleniyor, işsizlik ise bir silah gibi kullanılıyor,” diyerek mevcut koşulları eleştirdi.
DAYANIŞMA VE UMUT MESAJI
Taner, konuşmasını umut ve mücadele çağrısıyla tamamladı: “Korku duvarları birer birer yıkılıyor, direniş umudu büyütüyor. Bugün cesaret, dayanışma ve umut zamanı. İşçiler, kadınlar, gençler, öğrenciler; hepimiz eşitlik ve özgürlük için mücadele ediyoruz. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli bir işe ve insanca yaşama hakkına sahip olduğu bir dünya için bir aradayız. Barışın, demokrasinin ve eşitliğin teminatı emekçilerdir. Birlikte, aydınlık bir geleceği inşa edeceğiz.”
YEREL VE KÜRESEL SORUNLARA DİKKAT ÇEKEN PANKARTLAR
Meydanda taşınan pankartlar, hem yerel hem de küresel sorunlara dikkat çekti. İliç’teki maden faciası, Filistin’deki katliamlar, işçi cinayetleri ve kayyum politikalarına karşı mesajlar içeren dövizler, katılımcıların taleplerini yansıttı. Ayrıca, kadın hakları, çevre sorunları ve sendikal mücadele gibi konular da pankartlarda öne çıktı. Katılımcılar, bu mesajlarla hem farkındalık yaratmayı hem de dayanışma ruhunu güçlendirmeyi amaçladı.
MÜZİK VE HALAYLARLA DAYANIŞMA ŞÖLENİ
Taner’in konuşmasının ardından etkinlik, müzik dinletileri ve halaylarla devam etti. Yerel sanatçıların seslendirdiği emek ve mücadele temalı şarkılar, meydandaki coşkuyu artırdı. Katılımcılar, halaylar çekerek ve sloganlar atarak dayanışma ruhunu pekiştirdi.