Nöbetçi Eczaneler
Erzincan’da 2025 Aile Yılı kapsamında düzenlenen törende, topluma örnek olan 24 aileye şilt takdim edildi. Vali Hamza Aydoğdu, “Aile varsa millet vardır” sözleriyle aile kurumunun önemine dikkat çekti.
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi kapsamında Erzincan’da anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Erzincan AFAD İl Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirilen programda, toplumun temel yapı taşı olan aile kurumuna dikkat çekildi. Etkinlikte, yaşamlarıyla çevrelerine örnek olmuş 24 aileye şilt takdim edildi.
Programa Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, kamu kurumlarının temsilcileri, aileler ve vatandaşlar katıldı. “Büyük Aile Buluşması” adıyla gerçekleştirilen törende, Vali Aydoğdu anlamlı bir konuşma yaptı. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun törende yaptığı konuşmasında:
‘Köklü bir medeniyetin taşıyıcıları olan muhterem aile büyükleri,
Evlatlarına hem istikamet hem istikbal sunan değerli anne ve babalar,
Gönlüyle yuva kurmuş, sabrıyla nesil yetiştirmiş, sevgisiyle topluma yön vermiş kıymetli ailelerimiz;
Hepinizi muhabbetle, hürmetle saygıyla selamlıyorum.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edildi. Bugün de biz burada “Büyük Aile Buluşması” programında sizlerle bir arada olmanın memnuniyeti içerisindeyim…
Bugün burada, sadece bir organizasyonda değil, bir anlamda milletimizin ve Erzincan’ımızın kökleriyle bir aradayız.
Kimi ailesinde üç kuşağı aynı sofrada oturtan, kimi çocuğuna eğitimde, üretimde örnek olmuş; kimi sabrın, kimisi fedakârlığın timsali 24 kıymetli ailemizle buluşuyoruz.
Onların hikâyelerinde; yani sizin hikayenizde Anadolu irfanını, ahilik terbiyesini, Yunus’un gönlünü, Mevlânâ’nın hoşgörüsünü, Pir Sultan Abdal’ın veliliği görüyoruz.
Zira her aile bir yuvadır; ama bazıları vardır ki, o yuva aynı zamanda bir okul, bir ahlak ocağı, bir vefa hanesidir.
Bir evde sevgi varsa, orada kavga değil, konuşma; kırgınlık değil, merhamet; hesap değil, helallik vardır.
İşte biz bugün, helalleşerek büyüyen, dayanışmayla güçlenen o ailelerimizi selamlıyoruz.
Bugün 24 ailemize bir şilt veriyoruz. Ama bu bir ödül değil, bir hatırlatma…
Bu şiltler; ailesine sahip çıkan, evlatlarına ahlakı ve sevgiyi birlikte öğreten, topluma örnek olmuş 24 kıymetli ailemizin hatırasını bir arşive değil, bir hafızaya Erzincan’ın hafızasına kaydetmek için burada toplanmış bulunuyoruz.
Çünkü bugün örnek olarak onurlandırdığımız bu aileler, sadece kendi çocuklarına değil, bir şehre, bir nesle ışık tutan kandiller olacak inşallah.
Bu şilt; “Bir baba, evladına en çok güzel ahlak bırakır.” diyen geleneğimizin, töremizin bir takdiridir. Bu şilt; evde yanan lambanın, sokaktaki huzura katkısını bilen irfanın bir nişanesidir.
Ne yazık ki bugün, küresel kültürün dayattığı bireycilik, hız ve haz eksenli hayat biçimi; aile kurumunu sarsmaya çalışıyor. Değerler aşınıyor, bağlar kopuyor, kelimeler kısalıyor.
Evler genişliyor ama gönüller daralıyor. Tabii bu kopuş birden olmadı. Tanzimat’tan bu yana ağır ağır sinsi bir hastalık gibi aramızda dolaşıyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kiralık Konak’ında; bir konağın duvarlarında çatlayan sadakatle, üç kuşak arasındaki uçurumu görürüz.
Reşat Nuri’nin Yaprak Dökümü romanında ise, ahlaki çözülmenin bir ailenin içinden başlayarak nasıl bütün topluma sirayet ettiğine şahit oluruz. İşte bu yüzden, aileyi kaybetmek; sadece bir evi değil, bir milletin temel dinamiklerini yerinden oynatmakla eşdeğerdir.
Akif’in:
Hayat-ı aile isminde bir maişet var;
Saadet ancak odur… Dense hangimiz anlar?
Hayat-ı aile dünyada en safalı hayat,
Fakat o âlemi bizler tanır mıyız? Heyhat!
Mısralarında olduğu gibi, saadet yalnızca ailede bulunur. Bu yüzden aileyi korumak, yaşatmak ve kıymetini bilmek hem birey olarak hem de toplum olarak hepimizin hayati bir görevdir. Şunu hiç birimiz unutmamalıyız. Aile dağılırsa, toplum da dağılır.
Unutmamız gerekir ki; “bekâr” kelimesi Arapça kökenlidir ve “bikâr”dan gelir. Yani ‘kârsız’, ‘işlevsiz’, ‘maksatsız’ demektir. Bu dilsel köken bile bize şunu fısıldar: İnsan ancak bir aidiyetle, bir aileyle, bir yuvayla anlam bulur. İnsan, ailesiyle birlikte “kâr”lıdır; ailesiyle birlikte üretir, büyür, olgunlaşır. Aile yoksa, hayat sadece geçip giden bir zamandan ibarettir; derinliği, dayanağı, duası eksiktir.
Bu yüzden evlilik yalnızca bireysel bir karar değil, toplumsal bir sorumluluktur. Günümüzde evliliklerin gecikmesi ve azalması, sadece bireyleri değil, hepimizi ilgilendiren bir konudur. Nüfusumuzun azalması, demografik yapının yaşlanması, uzun vadede beka meselesi haline dönüşmüştür. Bu nedenle aile kurmayı özendiren, gençlerimizi evliliğe teşvik eden politikalar gün yüzüne çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız da bundan dolayı 2025 yılını Aile Yılı ilan etmiştir. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Aile varsa millet vardır.
Aile; nesiller boyu aktarılan bir duadır, bir emanettir. O emanete sadakat gösteren herkese, her anneye, her babaya, her dedeye şükranlarımı sunuyorum. Allah ailelerimizi, şehrimizi ve memleketimizi her türlü fenalıklardan muhafaza eylesin.
Hanelerinizde huzur, yüreklerinizde sevgi, çocuklarınızda umut eksik olmasın. Kalınca sağlıcakla’ dedi.
Programın devamında örnek aileler adına söz alan Ahmet Uğurlu Dede ise yaptığı konuşmada kardeşlik, ahlak ve birlikteliğin önemine dikkat çekti.
Konuşmaların ardından Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, sahneye davet edilen 24 örnek aileye tek tek plaket takdim etti. Tören, Vali Aydoğdu ile ailelerin birlikte çektirdiği toplu hatıra fotoğrafı ile son buldu. Programın sonunda ise Vali Aydoğdu, örnek ailelerle tek tek tokalaşarak programdan uğurladı.