Nöbetçi Eczaneler
Erzincan’ın en eski ticaret merkezlerinden biri olan Bakırcılar Çarşısı, şehrin kültürel mirasını yansıtan önemli noktalardan biri. Yıllardır el emeğiyle şekillenen bakır ürünlerin satıldığı mağazalar, bugün de hem geleneksel mesleği yaşatıyor hem de ziyaretçilere farklı seçenekler sunuyor.
DEDEDEN TORUNA, GEÇEN BİR MİRAS
Çarşının en genç esnaflarından biri olan 26 yaşındaki Eren Turan, yaklaşık 41 yıldır ailesinde süregelen bakırcılık işletmesinin son temsilcilerinden. Üniversite eğitimini yarıda bırakarak baba mesleğine sahip çıkan Turan, bugün babasıyla birlikte Bakırcılar Çarşısı’nda mağaza işletiyor. “Dedemden babama, babamdan bana uzanan bu mesleği sürdürmek kolay değil” diyen genç esnaf, çarşıya gelen her müşteriye sadece ürün değil, aynı zamanda bir geleneği sunduklarını ifade ediyor. Yaklaşık 10 yıldır mağazada hem satış yapıyor hem de bakırcılık mesleğini anlatarak gelecek nesillere taşımaya çalışıyor.
BAKIR, ALTINLA YARIŞIYOR
Son yıllarda bakırın fiyatı adeta altınla yarışır hale geldi. Turan, bu durumun kendilerini zorladığını şöyle dile getiriyor: “Altın ne kadar yükselirse, bakır da aynı şekilde değer kazanıyor. Bu da maliyetlerimizi artırıyor. Bir yandan ürün fiyatlarını dengelemeye çalışıyoruz, diğer yandan müşteri kaybetmemek için çaba harcıyoruz.” Dedi. Mağazadaki ürünlerin fiyatları da bakırın değerine paralel artış gösteriyor. En değerli ürün olarak öne çıkan el işçiliği çaydanlık takımı 12 bin liradan alıcı bulurken, en sade ürünlerin fiyatı dahi 2 bin liradan başlıyor.
TURİST AKINI YAZIN, SESSİZLİK KIŞIN
Bakırcılar Çarşısı, yaz aylarında özellikle yerli turistler ve yurt dışından gelen gurbetçilerle hareketleniyor. Ancak bu ilgi sonbahar ve kış aylarında ciddi şekilde azalıyor. Çarşıda kışın müşteri sayısı çok az ve uğramaz hale geliyor. Turan, “Eskiden Erzincan’da bu işi yapan 150’ye yakın esnaf vardı. Bugün ise 10 kişiyi bile bulmuyoruz. Yaz aylarında gurbetçiler biraz hareketlilik sağlasa da kışın en zor aylarımızı yaşıyoruz” diyerek sıkıntıları dile getiriyor.
EN ÇOK İLGİ TENCERE VE HATIRA EŞYALARINA
Geleneksel yöntemlerle üretilen bakır ürünler, hâlâ hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle tava, tencere, fincan takımları ve süs eşyaları öne çıkıyor. Geçmiş yıllarda gurbetçilerin yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Turan, “Eskiden çarşıya giren neredeyse eli boş çıkmazdı. Şimdi ise çoğu müşteri sadece fiyat soruyor ya da gezip gidiyor. Satışlarımız ciddi anlamda düştü” diyor.
MAĞAZAYI YAŞATMAK DA MESLEĞİ SÜRDÜRMEK KADAR ZOR
Bakırcılar Çarşısı’ndaki mağazalarını ayakta tutabilmek için ailecek çabaladıklarını söyleyen genç esnaf, işin sadece zanaatkârlık olmadığını, aynı zamanda esnaflık boyutunun da büyük yük getirdiğini ifade ediyor:“Bir yandan bakırı işlemek için uğraşıyoruz, diğer yandan mağazayı ayakta tutmak için mücadele veriyoruz. Masraflar çok, müşteri ilgisi ise az. Erzincanlıların da bu mesleğe sahip çıkması gerekiyor.” Dedi. Turan, en büyük beklentilerinin kendi hemşehrilerinden olduğunu vurguluyor: “Turistler geliyor, bakıyor, bazen alıyor. Ama asıl müşterimiz Erzincanlılar olmalı. Bu meslek Erzincan’ın kimliğinin bir parçası. Eğer sahip çıkılmazsa, birkaç yıl içinde bu meslek tamamen yok olacak” dedi.
