Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mutlu: “35 Bin Liranın Altı Emekçiye Reva Görülemez”

Hak-İş Erzincan İl Başkanı Harun Mutlu, mevcut ekonomik koşullarda asgari

Hak-İş Erzincan İl Başkanı Harun Mutlu, mevcut ekonomik koşullarda asgari ücretin açlık sınırına yaklaştığını belirterek, 2026 yılı için net talebin 35 bin liranın üzerinde olduğunu söyledi.

Hak-İş Erzincan İl Başkanı Harun Mutlu, 2026 yılı asgari ücret görüşmeleri sürecine girilirken, milyonlarca emekçiyi yakından ilgilendiren beklentileri gazetemize anlattı. Asgari ücretin yalnızca bir ücret belirleme meselesi olmadığını vurgulayan Mutlu, bunun aynı zamanda sosyal adalet, ekonomik denge ve toplumsal huzurla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.

 Harun Mutlu, “Bizim için asgari ücret sadece bir başlangıç rakamı değildir. Asgari ücret, Anayasamızın güvence altına aldığı insan onuruna yaraşır bir yaşam standardının en alt sınırıdır.” Dedi.

“Enflasyon İşçinin Alım Gücünü Her Gün Biraz Daha Eritiyor”

Hak-İş Konfederasyonu’nun asgari ücret yaklaşımını anlatan Harun Mutlu, belirleme sürecinde üç temel ilkeyi esas aldıklarını belirtti. Bunların başında güncel enflasyonun tamamının asgari ücrete yansıtılması gerektiğini dile getiren Mutlu, yüksek enflasyon karşısında işçilerin alım gücünün hızla düştüğünü söyledi.

Mutlu, “Enflasyon kağıt üzerinde başka, pazarda ve mutfakta başka. İşçinin maaşı daha eline geçmeden eriyor. Bu tabloyu görmezden gelmek mümkün değil.” İfadelerini kullandı.

“22 Bin Lira ile Bir Ailenin Geçinmesi Mümkün Değil”

Türkiye genelinde özellikle kira fiyatlarında yaşanan artışlara dikkat çeken Mutlu, kira zamlarının yüzde 35’lere ulaştığını hatırlattı. Mevcut 22 bin liralık asgari ücretle bir ailenin temel gıda, barınma, eğitim ve sağlık giderlerini karşılamasının mümkün olmadığını vurgulayan Mutlu, enflasyona endeksli sınırlı artışların işçiyi korumadığını ifade etti.

Aylık enflasyon oranlarının düşük açıklanmasının yıl sonunda yapılacak zam oranlarını da sınırladığını belirten Mutlu, bunun doğrudan emekçinin cebine yansıyan bir kayıp olduğunu söyledi.

“35 Bin Lira Bizim İçin Asgari Eşiktir”

Hak-İş’in asgari ücret talebini açık bir dille ortaya koyan Harun Mutlu, sendika olarak beklentilerinin net olduğunu vurguladı. Mutlu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Biz Hak-İş olarak asgari ücretin en az 35 bin liranın üzerinde olması gerektiğini söylüyoruz. Bunun altındaki rakamlar bugünün Türkiye’sinde insanca bir yaşamı karşılamaz.” Dedi.

Kulislerde konuşulan zam oranlarına da değinen Mutlu, yüzde 25 ile yüzde 30 arasında bir artışın gündemde olduğunu belirterek, bu oranların yetersiz kaldığını söyledi. Mutlu, “Yüzde 25 zam yapılırsa ücret 26 bin liraya, yüzde 30 zam yapılırsa 28 bin liraya çıkıyor. Ancak bu rakamlar daha işçinin cebine girmeden, piyasadaki zamlarla geri alınıyor.” Diye konuştu.

“Refah İstiyorsak, İşçiyi İnsan Yerine Koymalıyız”

Refah kavramının sadece ekonomik büyüme rakamlarıyla ölçülemeyeceğini vurgulayan Harun Mutlu, gerçek refahın çalışanların yaşam koşullarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. Mutlu, “Eğer refah içinde bir yaşamdan söz ediyorsak, çalıştırdığımız insanları gerçekten insan yerine koymak zorundayız. Refah içinde çalıştırılmayan bir işçi, refah üretemez” dedi.

Bu nedenle asgari ücrette sadece brüt rakamların değil, işçinin eline geçen net ücretin artırılması gerektiğini dile getiren Mutlu, işçiden alınan vergi yükünün de sabitlenmesi gerektiğini belirtti.

“Masadan Kaçmak İşçiyi Sahipsiz Bırakır”

Asgari ücretin 35 bin liranın altında belirlenmesi durumunda sendikal mücadelenin önemine dikkat çeken Mutlu, bazı konfederasyonların görüşmelere katılmama yönündeki tutumunu eleştirdi. Bu yaklaşımın hükümetin ve Çalışma Bakanlığı’nın elini güçlendirdiğini savunan Mutlu, müzakere masasından çekilmenin işçiyi sahipsiz bırakmak anlamına geldiğini söyledi.

“Bir milyonun üzerinde üyesi olan bir konfederasyonun bu şekilde davranmasını doğru bulmuyoruz” diyen Mutlu, sendikaların asli görevinin mücadele etmek olduğunu vurguladı.

“Danışıklı Dövüşü Kabul Etmiyoruz”

Görüşmelere katılmama kararlarını sert sözlerle eleştiren Harun Mutlu, bu durumu “danışıklı dövüş” olarak değerlendirdi. Mutlu, “Biz geride duralım, siz ne yaparsanız yapın anlayışını kabul etmiyoruz. Sendika dediğin, mahiyetindeki işçinin arkasında durur” ifadelerini kullandı.

Mücadele edilmeden elde edilen sonuçların işçiye fayda sağlamayacağını belirten Mutlu, sendikaların sürecin sonunda da çıkıp işçiye hesap vermesi gerektiğini söyledi.

“Emeğin Hakkını Savunmaktan Vazgeçmeyeceğiz”

Açıklamasının sonunda kararlı bir duruş sergileyen Hak-İş Erzincan İl Başkanı Harun  Mutlu, asgari ücretin bir iyilik değil, hak olduğunun altını bir kez daha çizdi. Hak-İş olarak görüşme masasında emeğin hakkını sonuna kadar savunacaklarını belirten Mutlu, adil bir asgari ücretin sadece çalışanları değil, iç talebi canlandırarak ülke ekonomisini de güçlendireceğini ifade etti.

Mutlu, “Biz emeğin ve alın terinin temsilcileriyiz. İşçinin hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.” Sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.

İkinci Toplantı ne zaman yapılacak?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını 12 Aralık Cuma günü gerçekleştirdi. Komisyonun ikinci toplantısının ise 18 Aralık Perşembe günü saat 14.00’te yapılacağı açıklandı.

Bakan Işıkhan Asgari Ücret İçin Ne Dedi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, işçi ve işveren konfederasyonlarının yetkili temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirterek, süreç boyunca sosyal diyalog mekanizmasının güçlendirilmesine özel önem verdiklerini ifade etti.

Işıkhan, asgari ücret belirleme sürecinde çalışanların gelirlerini koruyacak, istihdamı ve makroekonomik dengeleri gözeten bir anlayışla hareket edileceğini vurguladı. Bakan Işıkhan, açıklamasında sürecin başta işçiler ve işverenler olmak üzere çalışma hayatı ve ülke için hayırlı olmasını temenni etti.