Sosyal medyada geçirilen her dakikanın, bir sayfa daha az okunduğunu belirten Külekçi, “Kitap okumak artık insanların aklına bile gelmiyor” dedi.
Erzincan Yeşil Çarşı’da 15 yıldır kitap işletmeciliği yapan Esin Külekçi, teknolojinin hızla ilerlediği dijital çağda insanların kitap okuma alışkanlıklarındaki büyük değişimi anlattı. Sosyal medyanın ve internetin yaygınlaşmasının kitap okuma oranlarını ciddi biçimde düşürdüğünü vurgulayan Külekçi, “Eskiden insanlar bilgiye ulaşmak için kitaplara sarılırdı, şimdi ise sosyal medya sayfalarına.” Dedi.
“Kitap okumak artık insanların aklına bile gelmiyor”
Külekçi, özellikle gençler arasında kitap okuma alışkanlığının ciddi biçimde gerilediğini belirterek şunları söyledi: “Sosyal medyada geçirilen süre çok arttı. İnsanlar artık telefon, tablet, bilgisayar gibi dijital araçlarla vakit geçiriyor. Bu da kitap okumayı geri plana itiyor. Eskiden insanlar kitapçıya gelip içeriğini inceleyip kitap alırdı, şimdi sadece sosyal medyada gördüğü kitabın ismini sorup gidiyor.” Diye ifade etti.
Külekçi, gençlerin “hız çağında” yaşadıklarını belirterek, bu çağın sabır isteyen kitap okuma alışkanlığını zayıflattığını ifade etti: “Kitap okumak zaman ister. Ama artık herkes bilgiye hemen ulaşmak istiyor. Sosyal medyada birkaç saniyelik videolarla bilgi edinmeye alıştık. Kitap ise derinlik ister, düşünmeyi öğretir.” Dedi.
“Genç kurgu kitapları kolay okunuyor ama derinlik yok” Külekçi, gençlerin son yıllarda en çok “genç kurgu” türüne yöneldiğini, ancak bu kitapların çoğunun yüzeysel olduğunu söyledi: “Genç kurgu kitapları hızlı ilerliyor, okuması kolay ama çoğu maalesef insana bir şey katmıyor. Sosyal medyanın da etkisiyle gençler, sadece popüler olan kitapları tercih ediyor. İçerik olarak derinliği olmayan kitaplar, okuma kültürünü geliştirmiyor.” Dedi.
“E-kitap dönemi kısa sürdü, insanlar yeniden kâğıda dönüyor”
Külekçi, dijital kitapların (e-kitap) bir dönem satışlarını etkilediğini ancak son yıllarda okuyucuların yeniden basılı kitaba yöneldiğini de anlattı: “E-kitap ilk çıktığında çok ilgi görmüştü. Maddi olarak daha uygun olduğu düşünülüyordu ama okuma zevkini veremedi. Şimdi insanlar tekrar kâğıt kokusuna, sayfa çevirme hissine dönüyor. Kitap elinde olunca bağ kuruyorsun, ekrandan okuyunca o his kayboluyor.” Dedi.
“En çok üniversiteliler okuyor, lise öğrencileri ödev için kitap alıyor”
Okuyucu kitlesi hakkında bilgi veren Külekçi, en aktif okur grubunun üniversite öğrencileri olduğunu söyledi: “Şu anda en çok 15-25 yaş arası, özellikle üniversite öğrencileri kitap alıyor. Lise öğrencileri ise genelde öğretmenlerinin verdiği ödev kitaplarını okuyor. Kendi isteğiyle kitap okuyan lise öğrencisi çok az. Üniversite bittikten sonra iş hayatı başlıyor ve insanlar ‘vaktim yok’ bahanesiyle kitap okumayı bırakıyor.” Dedi.
“Kitap okumayan anne-baba, çocuğuna örnek olamaz”
Külekçi, okuma alışkanlığının ailede başladığını vurgulayarak ebeveynlere önemli bir mesaj verdi: “Anne-babalar evde kitap okumuyorsa, çocuğa ‘kitap oku’ demek işe yaramıyor. Çocuk anne-babasını sürekli telefonla görürse, o da aynı alışkanlığı kazanıyor. Okuma kültürü ailede başlar, örnek olarak yayılır. Avrupa’da her yaşta insanlar kitap okuyor, bizde ise bu oran çok düşük.” Dedi.
“Kitap fiyatlarındaki artış okuma oranlarını düşürdü”
Son yıllarda kağıt fiyatlarındaki artışın kitap sektörünü ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Külekçi, ekonomik sıkıntıların kitap alımını azalttığını dile getirdi: “Kağıda ve taşımaya gelen zamlar kitap fiyatlarını çok artırdı. Önceden ayda iki kitap alan müşterilerim şimdi bir kitap bile zor alıyor. KDV sıfırlandı ama maliyet artışları o kadar fazla ki fiyatlara yansıyor. İnsanlar alım gücü düştüğü için kitap almayı ikinci plana attı.” Dedi.
“Kitap okumak bir alışkanlıktan öte, bir ihtiyaçtır”
Külekçi, kitap okumanın bir hobi değil, bir ihtiyaç olarak görülmesi gerektiğini belirtti: “Kitap okumak sadece alışkanlık değil, bir ihtiyaç olmalı. İnsan, kendini geliştirmek istiyorsa bu ihtiyacı fark etmeli. Bu bilinci kazandığımızda kitap okumak zaten bir alışkanlığa dönüşür. Okumak; düşünmek, sorgulamak ve gelişmek demektir.” Diyerek sözlerini tamamladı.

