Diyetisyen Yiğit Ensar Çetinkaya: “Sağlıklı nesiller için ilk adım, doğru beslenme alışkanlıklarının erken yaşta kazandırılmasıdır.”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yiğit Ensar Çetinkaya, çocuklarda yemek yeme davranışının baskıyla değil, sevgiyle şekillenmesi gerektiğini vurguladı. “Israr, ödül veya ceza yöntemleri sağlıklı beslenme alışkanlığını zedeler” dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Yiğit Ensar Çetinkaya, çocukların yaşam boyu sürdürecekleri sağlıklı beslenme alışkanlıklarının okul öncesi dönemde kazanıldığını belirterek aileleri uyardı. Çetinkaya, bu dönemde edinilen yanlış beslenme davranışlarının ileriki yaşlarda obezite, diş çürüğü, kansızlık ve vitamin eksikliği gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırladığını söyledi.
“BİR TOPLUMUN GÜCÜ, SAĞLIKLI BİREYLERLE ÖLÇÜLÜR”
Diyetisyen Çetinkaya, yaptığı açıklamada sağlıklı nesillerin ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı:
“Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi, bedensel ve zihinsel yönden güçlü bireylerin varlığına bağlıdır. Çocuk ve gençlerimizin yeterli ve dengeli beslenmiş olmaları, geleceğin üretken toplumunun temelini oluşturur.”
Okul öncesi dönemin çocukların karakter gelişimi ve alışkanlıklarının şekillendiği en önemli süreç olduğunu belirten Çetinkaya, “Bu yaşlarda kazandırılan sağlıklı beslenme alışkanlıkları, ilerleyen yıllarda karşılaşılabilecek birçok beslenme sorununu önlemede kritik rol oynar” dedi.
AİLELERİN TUTUMU BELİRLEYİCİ
Diyetisyen Çetinkaya, 1-6 yaş arası çocukların “oyun çağı” olarak tanımlandığını ve bu dönemde yeme davranışlarının tamamen aile etkisiyle şekillendiğini ifade etti.
“Anne-babalar kendi beslenme alışkanlıklarının çocuklar tarafından birebir taklit edildiğini bilmelidir. Çocuk, sofradaki davranışları gözlemler, neyin sevildiğini ve neyin reddedildiğini fark eder. Bu nedenle ebeveynler sağlıklı besinleri örnek olarak sunmalı, ısrar, ödül veya ceza yöntemiyle yemek yedirmeye çalışmamalıdır.”
Çetinkaya, çocukların iştah durumlarının gün içinde değişkenlik gösterebileceğini, bazen az bazen fazla yemelerinin normal olduğunu belirterek, “Önemli olan belirli saatlerde ana ve ara öğün düzenini oturtmaktır. Bu yaşta kazanılan düzen, yetişkinlikteki sağlıklı yaşam alışkanlıklarının temelini oluşturur” diye konuştu.
ABUR CUBUR ALIŞKANLIĞINA KARŞI UYARI
Diyetisyen Çetinkaya, hazır gıdalar ve şekerli içeceklerin çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
“Bisküvi, çikolata, kraker, kola, meyveli gazlı içecekler gibi ürünler çocukların iştahını azaltır, diş çürüklerine neden olur. Bunun yerine taze meyveler, ev yapımı ayran, süt ve taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir.”
Ayrıca, okul öncesi dönemde obezite oranlarının artış gösterdiğini belirten Çetinkaya, “Bu yaş grubunda görülen aşırı kilo alımı çoğunlukla ebeveynlerin yanlış yönlendirmeleri sonucu ortaya çıkıyor. Çocuğa gereğinden fazla enerji yüklenmesi, yağ olarak depolanıyor ve obeziteye zemin hazırlıyor” dedi.
HER ÖĞÜNDE DÖRT BESİN GRUBUNA YER VERİLMELİ
Çetinkaya, çocukların sağlıklı büyümesi için dört ana besin grubunun her öğünde dengeli şekilde yer alması gerektiğini ifade etti:
- Süt Grubu: Süt, yoğurt, peynir
- Et Grubu: Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller
- Tahıl Grubu: Ekmek, bulgur, makarna, pirinç
- Sebze ve Meyve Grubu: Taze sebzeler ve mevsim meyveleri
“Özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 bardak süt veya yoğurt, bir kibrit kutusu kadar peynir, bir yumurta ve bir porsiyon et ya da baklagil tüketilmesi yeterlidir” diyen Çetinkaya, en önemli öğünün kahvaltı olduğuna dikkat çekti.
“Çocuklar güne enerjik başlamalı. Peynir, haşlanmış yumurta, taze meyve suyu ve birkaç dilim ekmek, sağlıklı bir kahvaltı örneğidir. Kahvaltısız güne başlamak, dikkat eksikliği ve yorgunlukla sonuçlanabilir.”
HİJYEN DE SAĞLIKLI YAŞAMIN BİR PARÇASI
Beslenmenin yalnızca yeme alışkanlığıyla sınırlı olmadığını belirten Diyetisyen Çetinkaya, hijyenin de en az besin kadar önemli olduğuna vurgu yaptı:
“El yıkama ve diş fırçalama alışkanlıkları erken yaşta kazandırılmalıdır. Kirli eller, basit bir soğuk algınlığından ciddi enfeksiyonlara kadar pek çok hastalığın kaynağı olabilir. Yemek öncesi ve sonrası, tuvalet sonrası, dışarıdan eve gelince eller mutlaka sabunla yıkanmalıdır.”
“SAĞLIKLI ÇOCUK, SAĞLIKLI TOPLUM DEMEKTİR”
Çetinkaya açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Sağlıklı beslenen, aktif, hijyen kurallarına uyan ve düzenli uyku alışkanlığı olan çocuklar geleceğin güçlü bireyleri olacaktır. Sağlıklı çocuk demek, sağlıklı toplum demektir.”
