Nöbetçi Eczaneler
26 yıl boyunca Erzincan’da kestane pişirerek kışın simgesi haline gelen Ekrem Öztürk’ün mesleği, oğlu Şenol Öztürk tarafından aynı yerde yaşatılıyor.
Erzincan’da 26 yıldır kış mevsiminin simgesi olan bir kestane tezgâhının başında artık yeni bir yüz, ancak tanıdık bir güler yüz var. Ekrem Öztürk’ün Vakıflar İşhanı önünde yarım asra yakın süredir yaktığı ocak, oğlu Şenol Öztürk tarafından aynı titizlik ve sıcaklıkla tüttürülmeye devam ediyor.
Şehrin hafızasına “Ekrem Usta” olarak kazınan baba Öztürk, geçirdiği trafik kazası sonucu Nisan ayında hayatını kaybetmiş, ardında derin bir hüzün ve sevgi dolu anılar bırakmıştı. Ancak onun vatandaşlara sıcak kestane ve sıcak sohbetle sunduğu kış geleneği, oğlunun kararlı adımlarıyla sürüyor.
BİR EMANETİN SAHİBİ ÇIKIYOR
Acının ardından tezgâhın başına geçen Şenol Öztürk, yalnızca bir mesleği değil, babasının şehrin sosyal dokusundaki yerini de devralmış görünüyor. Hem işindeki ustalığı hem de vatandaşlarla kurduğu samimi iletişim, müşterilerde “Ekrem Usta’nın ruhu burada yaşıyor” hissi uyandırıyor.
“BABASININ EMANETİ YERDE KALMADI”
Tezgâhın müdavimleri ve Erzincan halkı, bu geçişi duygusal sözlerle anlatıyor: “Ekrem Usta’nın yokluğunu hissediyoruz ama Şenol aynı sıcaklıkla, aynı lezzetle devam ediyor. Bu, bizim için bir teselli. Babasının emaneti yerde kalmadı.”
Soğuk kış günlerinde şehrin bu köşesini saran kestane kokusu, artık yalnızca kışın habercisi değil, aynı zamanda babadan oğula geçen bir sevginin, emeğin ve kültürel mirasın da sembolü. Şenol Öztürk’ün çabası, bir aile mesleğinin ötesinde, Erzincan’ın kaybolmayan sokak lezzetlerinden birinin ve insani bağların da yaşatılması anlamına geliyor.
