12 yıldır iş güvenliği uzmanlığı yapan Yürüşan Yeşil, Erzincan’da iş kazalarının en çok inşaat sektöründe yaşandığını belirterek “Kazaların yüzde 81’i insan kaynaklı. Hem işveren hem çalışan görevini yerine getirirse sıfır iş kazası mümkündür.” Diye vurguladı.
İş Kazasının Tanımı Net: Sigortalı, İş Başında ve Kayıtlı Olmalı
Yeşil, iş kazalarının tanımı konusunda önemli bir hatırlatma yaptı: “İş yerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen, ölüme ya da bedensel-ruhsal engelliliğe yol açan olay iş kazasıdır. Bunun için çalışanın sigortalı olması, kaza sırasında işveren adına görevli bulunması ve olayın Çalışma Bakanlığı kayıtlarına geçmesi gerekir. Ancak kayıt dışı çalışan işçilerin kazaları çoğunlukla resmi kayıtlara girmiyor. Bu da gerçek tabloyu gölgeleyen en önemli sorunlardan biridir.” Dedi.
ERZİNCAN’DA İLK SIRADA İNŞAATLAR
Erzincan’da en çok iş kazalarının inşaatlarda yaşandığını belirten Yeşil, yüksekten düşmelerin, iskele devrilmelerinin ve asansör boşluklarına düşmelerin en sık rastlanan olaylar olduğunu ifade etti. Ağır sanayi olarak bilinen tuğla ve kiremit fabrikaları ile makineli üretim yapılan işletmelerin de kaza riski yüksek sektörler arasında yer aldığını dile getiren Yeşil, tekstil fabrikalarının da son yıllarda Erzincan’da yaygınlaştığını ve buralarda da iş kazalarının arttığını vurguladı. Yeşil, “İnşaatlarda tehlike daha çok yüksekte çalışmadan kaynaklanıyor. Fabrikalarda ise makinelerden kaynaklanan riskler öne çıkıyor. Tekstil fabrikalarında da farklı türde ama ciddi kazalar meydana geliyor.” dedi.
RAKAMLAR YÜKSEK
Yeşil, Türkiye genelindeki iş kazalarının yıllara göre artış gösterdiğini söyleyerek şu bilgileri paylaştı: 2019 yılında 430 bin iş kazası kayda geçti. 2024 yılının sonunda bu rakam yaklaşık 2 milyon oldu. Kazaların %88’i insan hatasından, %10’u ekipmanlardan, %2’si ise bilinmeyen nedenlerden kaynaklanıyor.
Yeşil, “Dünyada her 3 dakikada 13 iş kazası yaşanıyor, her 90 dakikada bir kişi sakat kalıyor, her 4 saatte bir kişi ise hayatını kaybediyor. Türkiye ise ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada. Bu tablo hem çalışan hem işveren için düşündürücü olmalı” dedi.
EĞİTİM ŞART AMA TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
İş güvenliği eğitimlerinin zorunlu olduğunu vurgulayan Yeşil, mevzuata göre süreleri şöyle açıkladı: “Az tehlikeli işyerlerinde 8 saat Tehlikeli işyerlerinde 12 saat Çok tehlikeli işyerlerinde 16 saat özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta çalışan işçilerin, işe başlamadan önce mutlaka bu eğitimleri alması gerekiyor. Ancak eğitim tek başına yeterli değildir. İşverenin gerekli kişisel koruyucu donanımları (baret, emniyet kemeri, iş ayakkabısı, gözlük vb.) sağlaması, çalışanın da bunları kullanması şarttır” dedi. Yeşil, sahada sıkça karşılaştıkları bahaneleri de paylaştı: “İşçiler bazen ‘Baret kafamı sıkıyor, terletiyor, eldiven elim kokuyor’ gibi gerekçelerle koruyucu kullanmaktan kaçıyor. Ancak bu malzemeler hayati önem taşıyor. Bir anlık ihmal ömür boyu sakatlığa ya da ölüme yol açabilir.” Dedi.
DENETİMLER YETERSİZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetimlerinin sınırlı olduğunu belirten Yeşil, “2012’den beri iş sağlığı ve güvenliği kanunu var ama hâlâ birçok işyerinde zorunlu hizmet alınmıyor. İnşaatlara baktığınızda iş güvenliği uygulamalarının eksikliği hemen fark ediliyor. Yeterli müfettiş ve denetmen olursa işverenler de bu konuda daha titiz davranacaktır” dedi.
ÇOCUK İŞÇİ VE ÇIRAKLAR DA RİSK ALTINDA
Son dönemde özellikle sanayide meslek öğrenmek için çalışan çıraklarda iş kazalarının arttığını belirten Yeşil, “14-15 yaşındaki çocukların ağır sanayide çalıştırılması ciddi risk. Kanunen ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları yasak ama uygulamada farklı durumlar oluyor. Çıraklık kapsamında çalışan bu gençlerin de iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden faydalanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SIFIR İŞ KAZASI BİR HAYAL DEĞİL”
Yeşil, Türkiye’nin iş kazaları konusunda kötü bir tabloya sahip olduğunu ancak kazaların önlenebilir olduğunu vurguladı:
“Kurumsal firmalarda milyonlarca saat iş kazası yaşanmadan çalışıldığını gördük. Bu örnekler, sıfır iş kazasının mümkün olduğunu gösteriyor. Önemli olan işverenin sorumluluklarını yerine getirmesi, iş güvenliği uzmanlarının eksiklikleri raporlaması ve çalışanın da kurallara uymasıdır.” “Bizim sloganımız şu: İşçi sabah evden nasıl çıktıysa, akşam da sağ salim evine dönmeli.” Diye ekleyerek sözlerini bitirdi.